resim
Bülent Korkmaz
Görev:Teknik Direktör
Takım:E. Erokspor
Yaş:56
Uyruk:Türkiye
  • 3004
    hiçbir sporcu, hakemin kararlarından memnun olmaz ama bülent korkmaz bambaşka bir seviyeydi. her zaman faul yapmadığına inanır, ne zaman yaptığı harekete faul çalınsa "hayır" manasında hakeme parmak sallar ya da "hadi oradan" diye kolunu savurur, koşarak mevkisine dönerdi. rakip takımdan herhangi biri özellikle kendisine ya da bulunduğu bölgeye yakın bir alanda takım arkadaşına faul yapsa kart isteme hareketi ile hakeme doğru koşardı. hakem sarı kart verse "niye kırmızı vermiyorsun", kırmızı kart çıkarsa "neden lisansını yırtmıyorsun" diye itiraz ederdi (tamam son kısım abartı). takım gol yese gene mutlaka elini havaya kaldırır "ofsayt var" derdi.

    şimdi düşününce bülent korkmaz'ın bütün olayı el/kolmuş diyesim geliyor. uefa finalinde "bu adamdan daha büyük galatasaraylı yok" diye düşünmeye sevkeden o sargılı kolu ile sahalarda pek örneği görülmeyen azimle verdiği büyük mücadeleye tanıklık eden hangi galatasaraylının gözleri nemlenmemiştir? ama aynı kolu gençlerbirliği'nin yardımcı antrenörüyken galatasaray tribünlerine doğru kaldırmasıyla "böyle efsane olmaz olsun" mertebesine getiren de kendisiydi. "bülbülün çektiği dili belası"ysa, bülent korkmaz'ın da belası kol oldu. o kol, "galatasaray için" kalktığı sürece değerliydi, "galatasaraylıya" kalktığında değil. durduk yere gece gece sinirlendim.
  • 3006
    54 şampiyonlar ligi maçı olan oyuncu. beşiktaş 50, fenerbahçe 40 maça çıkmıştır.

    fenerbahçe avrupa kupalarına ilk 1959 yılında, bülent korkmaz ise ilk 1988 yılında çıktı. 2003 yılında ikisi de 101 maça ulaştı.

    beşiktaş ise 1958 yılında başladıkları avrupa macerasında ilk deplasman golünü 24 sene sonra 1982'de atmayı başaran, ilk turunu 28 sene sonra atlayan, ilk deplasman galibiyetini ilk katılımından 28 yıl sonra alan,ikinci deplasman galibiyetini 39 yıl sonra 1997'de alan, 2001 yılında ümit davala real madrid'e avrupa kupalarında 200. golümüzü atarken 100. golünü atması için önünde 2 yılı vardı...
  • 3007
    galatasaray'ın herhangi bir futbolcusu veya teknik direktörü ile profesyonel çerçevede yolları ayırma kararı almasında hiçbir zaman bir sıkıntı görmedim. sözleşme uzatmama, sözleşme fesih gibi şeyler her sektörde olduğu gibi, futbolda da var. şartlar veya zaman gereği efsane isimlerle de yollar ayrılabilir. bunda da bir beis yok. galatasaray'ın 2005'te 37 yaşındaki futbolcu bülent korkmaz ile yolları ayırmasında bu yüzden bir sıkıntı görmedim. 2008'deki hakan şükür ile olan ayrılık, 2013'teki fatih terim ayrılığı, 2017'deki sabri sarıoğlu ile ayrılık, 2022'de yine fatih terim ayrılığı vs. bu ayrılıkların hiçbirinde çok fazla üzülmedim açıkçası. galatasaray'ın duruşunda bir sapma veya yanlışlık görmedim. konulara "o haklı, bu haklı" olarak yaklaşmadım. alınması ve uygulanması zor olan kararlar olsa da, bence dönemin şartlarında zorunluluktu. her isim özelinde üslup, yöntem açısından daha farklı uygulamalar olabilirdi ama bu alınan kararları eleştirmeme veya "vefa nerede?" dememe neden olmadı hiçbir zaman.

    lakin bülent korkmaz özelinde istisnai olarak üzüldüğüm bir şey var. bülent korkmaz'ın 12-13 haftalık bir galatasaray teknik direktörlük dönemi var 2008-2009 sezonunda. çok iç açıcı değildi açıkçası performansı. sezon sonunda da yollar ayrıldı ve rijkaard göreve getirildi zaten. ancak 2015-2016 sezonunda mustafa denizli'nin mart ayındaki ayrılığı sonrası lisanslı teknik direktör arayışında ilk başvurulan adres bülent korkmaz ile olmuştu. bülent hoca ile sözlü olarak 1,5 yıllık bir sözleşme için anlaşılmıştı. ancak o dönem takımda bulunan sneijder'in bülent korkmaz'ı istememesi ve altyapı antrenörü riekerink ile yola devam edilmesinden yana olmasından sebep bir gece önce 1,5 yıl için anlaşılan bülent hocaya 24 saat sonra iki aylık yeni bir teklif ile gidildi. bülent korkmaz da bunu doğal olarak kendisine yapılmış bir hakaret olarak algıladı ve kabul etmedi. bu noktada galatasaray'da futbolcu veya teknik direktör olarak hiçbir sözleşmesinde sorun çıkartmamış (2009'da ayrılırken de bülent hocanın sözleşmesi devam ediyordu, tazminatsız bir şekilde gitti) bülent korkmaz gibi bir isime 1,5 yıllık bir sözleşme çok görülmemeliydi. ismi, cismi ne olursa olsun; takımdaki bir futbolcunun sözü veya isteği ile haraket edilmemeliydi. bülent hoca da ilerleyen zamanlarda sözleşmenin süresinde yapılan değişiklikten ve dönemin yönetiminin tutarsızlığından ötürü çok üzüldüğünü ifade etmişti. bir galatasaraylı olarak ben de bu hikayeden ötürü üzülmüştüm. vefa ve saygı kavramlarına başvurmaya galatasaray'ın aldığı idari kararlara dair en çok yaklaştığım konu başlığı da budur.
  • 3008
    gençlerbirliği maçı ile başlayan el/kol yapmalarına galatasaray'ın camiaca tiksindiği neresi varsa oraya elinde tuzlukla koşan*, en son kemerburgaz'ın açılışına da teşrif etmeyi kendine zul gören, başarılarından kaynaklı efsane olan eski futbolcu. şimdilerin antrenörü, youtube yorumcusu.

    galatasaray efsanesi olmak ise çok daha farklı bir şeydir. bir çırpıda akıllara fatih terim gelir, hagi gelir, taffarel gelir, turgay şeren, muslera, metin oktay gelir. *
  • 3013
    rizespor ve sports digitale gibi kurumlarda yer alan eski futbolcumuz. galatasaray'a olan gönül kırgınlığı yıllardır ayan beyan belli ama benim nezdimde bir "galatasaray efsanesi" olarak bu tip yerlerde görev almak için büyük mali krizin içinde olması gerekir.

    sports digitale'den ayrılışı da eski açık'ın ayrılışı gibi ilk dalgada değil, gelen tepkilerden sonra olmuştu.
  • 3017
    yıllardır bize kırgın olduğu çok bariz belli. ayrıca böylesi bir kariyere sahip kaptanı bizim de daha fazla sahip çıkmamamız hiç hoş değil. rizespor gibi takımları çalıştırması; bizim kaptanımızla araya girmemeli. yeni nesil bu olayı kaşıyor ama böyle bir kariyere sahip kaptan bulmak dünyada çok zor. kendisinin de çok büyük hataları var tabii; en başta iletişim ekibinin olmaması ve yanlış kariyer planlaması. umarım, kaptan ile bütünleşmemiz sağlanır.

    --- alıntı ---
    https://x.com/.../1795879324739858518

    bülent korkmaz: "100. kez forma giyen ilk milli futbolcu olduğum için bana çerçeveli forma hediye edilmişti. bunu ben biraz eleştiri olacak ama galatasaray kulübü'nde de görmek isterdim. böyle bir plaket ve şey olmadı, tabii bunu yöneticilere söylüyorum." (kafa)

    --- alıntı ---
  • 3019
    https://x.com/.../1799125345288987015

    galatasaray düşmanları tarafından yönetilen çaykur rizespor'da teknik direktörlük yapmış, galatasaray düşmanları tarafından yürütülen sports digitale'de yorumculuk yapmış büyük kaptan(!). hem de taraftar kendisine "yapma kaptan, paran mı yok" dediği hâlde.

    şimdi ne olduysa galatasaraylı olduğu aklına gelmiş yine. vallahi kaptan, bilmiyorum ne hesaplardasın ama çok yanlış işler yaptın çoook.

    edit: ben bülent kaptan'a kırgınım. galatasaray taraftarının tepkisini bile bile gereksiz kişilere hizmet ettiği için kırgınım. bunu da birilerinin yazdığı gibi "genç" taraftar olarak değil, bülent'i ali sami yen'de canlı izlemiş, odama posterini asmış biri olarak söylüyorum. kırgınlığımızı da ifade edemeyeceksek kapatalım bu dükkanı gidelim, siz istediğinizi yazın.
  • 3021
    dört sene üst üste şampiyonlukta,uefa kupasının kazanılmasında, süper kupanın kazanılmasında en çok katkısı olan futbolculardan birisidir. o takımın kaptanıdır. arada böyle şeyleri hatırlatmakta fayda var. sonra genç arkadaşlarımız çaykur rizespor'da çalıştı, sports digitale'de çalıştı diye kendi kendilerine tripleniyor. arkadaşlar belki farkında değilsiniz ama bu adam sizi galatasaraylı yapan kişilerden birisi.
  • 3023
    hataları vardıri kendisini yorumcu olarak da teknik adam olarak da sevmem ama futbolcu bülent korkmaz her türlü saygıyı hak eder. eğer yorumcu olarak, teknik adam olarak hatalar yapmasaydı bugün sadece galatasaray futbol takımının değil, tüm galatasaray camiasının kaptanlarından biri olarak anılırdı. şu an ise oyunculuğuna çok saygı duyduğum, tarihimize adını yazdırmış önemli bir isim kendisi benim için.
  • 3024
    sd veya çaykur rize argümanlarıyla sosyal medyanın linciyle genç kuşak kardeşlerimiz kaptan’ın galatasaraylılığına halel getiremezler. çocukça savunmalarla bizi biz yapan sahada görmek istediğimiz ruhu tek bir forma altında yapmış bülent kaptan’a sallarken iki kere düşünmelisiniz. ben de kendisine kızıyorum, kızdım yeri geldi ama kendisini gördüğümde 9-10 yaşlarımdaki halim aklıma geliyor, o şampiyonlar ligi gecelerindeki oyunları, yaşattığı kupa sevinçleri ve daha niceleri.
    başarabilsek de bayern münih gibi kulübün simge isimleri kulüpte yönetici, direktör veya başka bir pozisyonda görev alabilse. seviyoruz kaptanım.
  • 3025
    https://x.com/.../1799125345288987015

    ah be kaptan gece gece şu halini düşürdün aklıma:

    https://youtu.be/V5yacx5QjiU?si=VNYHGYhdHzLidJJg

    aynı heyecan, aynı sağa sola bakınma, aynı ne diyeceğini bilememe halleri. sadece o anki gibi duygusal değil, kewell bordeaux'ya boruyu döşediğinde "yes" diye bağırdığı anki gibi neşeli.

    sahadaki aşırı sert tavrına, liderliğine, dozunda çirkefliğine rağmen hep aşırı seviyede duygusaldı kaptan. son dönemde nesta'ya bağlayana kadar defalarca gönderilmeye çalışılmıştı, çok üzülüyordu. çocukluğum kendisinin ve hakan şükür'ün kulübe küskünlüklerini kendime dert etmekle geçti mk.

    2016'da riekerink a takımın başına geçmeden önce kendisiyle anlaşılmıştı. o dönem kulübün dergisinde çalışıyordum, kendisiyle ilgili dosya ve röportaj hazırlığı yapma talimatı bile gelmişti bize. (olsaydı röportajı ben yapacaktım, çok heyecanlanmıştım) sonra ne oldu bilmiyorum 1-2 saat sonra riekerink başa geldi dediler. orada bile "bülent kaptan üzülmüştür şimdi" diye dert edinmiştim kendime. çocukluktan ve sonrasında nasıl bir travma bıraktıysa.

    yönetimler futbolculara, hocalara yanlış yapıyor olabilir. futbolcular bazen abartıyor olabilir. ama bu tarz isimlerin kulüpten, camiadan kopmaması lazım ya. tamam belki kulüpte aktif rol almaz ama ailenin bir parçası olarak kalmalı yine de. ayda yılda bir görüşülen ama çok sevilen bir yakın akraba gibi. böyle değerlerin yok rize yok fb yok bilmem ne galatasaray düşmanlarıyla iş tutması hem kendilerine hem de yakalanabilecek harika bir aile atmosferine yazık ediyor.

    edit: videosunu izlerken düşünmüştüm yazarken unutmuşum. galatasaray'a '"gaassaray" diyen old school galatasaraylılar çok yaşasın.

    ayrıca konferans ligi'ne konfederasyon kupası diyor. zira kendisinin gerçek konfederasyon kupası'nda ronaldinho'ya karşı oynamışlığı var 2003'te. kendisini çocuk gibi mutlu görünce ben de eskilere gömülüp duygulandım gece gece. ah be kaptan.
App Store'dan indirin Google Play'den alın