• 2876
    nadir de olsa zaman zaman bunların fener'e, fener'in de bunlara gider(cik) yaptığı anlar geliyor da gözümün önüne, acemi bir tiyatrocunun eline tutuşturulan metni söylerken role girememesi ve gerçeklikten üzak bir performans sergilemesi canlanıyor gözümde bir anda.
    beni bu yıl şampiyonluk yolunda en mutlu eden detaylardan biri de; bunların da, fener'in de, trabzonspor'un da, başakşehir'in de hesabını kese kese gidiyor olmamız.
    başkanı ile, yöneticileri ile, oyuncusu ile, taraftarı ile, ve medyadaki tipleri ile antipatiklikte sınırları zorlayan camia.
  • 2880
    dünyanın en pragmatist camiası. koşullar ne olursa olsun (afet, göç, salgın, savaş vs.) bunların en büyük derdi kendi faydalarıdır.

    - şikeye adı karışır ama ne kabul eder ne de inkar eder.
    - pandemide liglerin ne olacağı merak edilirken bunlar çıkıp son 5 yılın puanlarıyla şampiyonlar ligine takım gönderilsin der.
    - deprem olur bunlar depremzede takımların puanlarına konmaya çalışır.
    - hakem kararlarıyla lig dizayn edilip şampiyon takım değiştirilmeye çalışılır. bunlar da kenarda sinsi sinsi bekleyerek “galatasaray ile fenerbahçe kavga etsin, her iki takım birbirini yıpratsın ben de o arada belki şampiyon olurum.” kafasındalar. her sene “beşiktaş’ın sinsi sinsi gelip şampiyon olması” masalına o kadar inanmışlar ki her sene hakikaten böyle olsun diye suya sabuna dokunmuyorlar.

    evet kağıt üzerinde 3.büyük takım ama o kadar. daha fazlasını beklemeyin. onlara dokunmayan yılan bin yaşasın düşüncesiyle hareket ediyorlar. hak, hukuk, adalet falan onların ilgi alanında değil.
  • 2882
    sosyal medyada, federasyon'da, kurullarda, yazılı ve görsel basında özellikle 2015'ten sonra artan galatasaray nefretinin inşaatında en büyük emeği veren kulüp fenerbahçe değil, beşiktaş'tır. tabiri caizse amele gibi çalışmışlar ve galatasaray'a karşı gerçekle ilgisi olmayan çok geniş ama aynı zamanda çok güçlü, sorgulanamayan bir hayal dünyası inşa etmişlerdir. biz buna kısaca "algı" diyebiliriz tabii ki.

    futbola dair istisnasız her şeyi galatasaray üzerinden okuyarak, galatasaray'ın her fırsatta kollandığını ve şaibeli bir kulüp olduğunu insanların bilinçaltlarına yerleştiren bu kulübün tarafımızdan çok daha fazla ciddiye alınması ve bu kulübe karşı çok daha ciddi mücadele edilmesi gerekir. bu konuda fikret orman ve ahmet nur cebi gibilerin emeği olduğu kadar; candaş tolga ışık ve emrinde hareket eden anonim beşiktaş hesapları, bülent uslu ve alen markaryan gibi isimlerin de payları büyüktür. "troll bülent, troll alen hahaha" diye küçümsenecek bir şey asla değildir kullandıkları yöntemler. başka bir konuda da ifade etmiştim, bunlar çok tehlikeli adamlar. beşiktaş tribününün özellikle 2006'dan sonra nefret odağını fenerbahçe'den, aziz yıldırım'dan kırıp düşman rotasını hayali senaryolar üzerinden galatasaray'a çeviren alen ve o dönemin çarşı grubu ileri gelenleridir. o gün bugündür beşiktaş'ta ve duruşunda bir değişiklik yok. yıllar geçtikçe galatasaray'ın yeni şampiyonluklarıyla beraber artan hazımsızlık, galatasaray'a dair duydukları nefreti daha da büyüttü. bu adamların derdi beşiktaş'ın şampiyonluğu veya başarısı değil. bu adamların temel misyonu 2019'dan sonra galatasaray'a bir şampiyonluk daha yaşatmamak. beşiktaş şampiyon olursa ne ala ama şampiyon fenerbahçe de olur, başakşehir de olur, trabzonspor'da olur. yeter ki galatasaray olmasın. beşiktaşlıların bütün mücadelesi bunun için. bu uğurda da senelerdir fenerbahçe ile aynı yatak odasına girmekte bir problem görmüyorlar. bugün şaşırılacak bir şey yok. türkiye ve azerbaycan için yapılan "iki devlet, tek millet" tanımlamasına benzer şekilde, beşiktaş ve fenerbahçe için de "iki takım, tek nefret" tanımlaması yapabiliriz. tek nefretleri galatasaray. düşman ortak olduğu için, her türlü iş birliğini yapmakta bir sakınca görmüyorlar. birbirlerine sataşmaktan mümkün olduğu kadar uzak durup, bütün enerjilerini galatasaray'a karşı kullanıyorlar. "peki şu anda hangisi galatasaray'dan daha çok nefret ediyor ve bu nefret kaynaklı iştahla galatasaray aleyhine mücadele ediyor?" diye soracak olursanız, bu sorunun cevabı tartışmasız beşiktaş. bugüne kadar da bir dünya yol kat ettiler. başarılı bir şekilde ilerliyorlar.

    beşiktaş'ın ve beşiktaş kaynaklı sosyal medya ordusunun yarattığı ve bir virüs gibi her yere yaydığı "galatasaray'ın her şampiyonluğu şaibeli, bundan sonrakiler de böyle olacak. buna izin verilmemeli" algısını yıkmadan; federasyon'la da, fenerbahçe'yle de, diğer unsurlarla da mücadele edemeyiz. fenerbahçe'nin çıkıp konuştuğu zaman kamuoyundan destek alıp, galatasaray çıkıp konuştuğunda ve adalet istediğinde kamuoyundan destek alamamasının en önemli sebebi beşiktaşlıların futbol kamuoyunda özellikle twitter aracılığıyla yaptığı algılar. daha doğrusu artık yaptıkları algılar demeyelim, oluşturdukları algılar diyelim. galatasaray'a ve galatasaray'ın başarılarını oluşan genel kanıyı değiştirmeden, bu yönde kulübümüze karşı yapılan saldırıları "hahaha ezikleri işte" diye görmezden gelmek yerine ciddiye almadan; yapacağımız hiçbir mücadelenin veya girişeceğimiz savaşın bir karşılığı yok. kazanamayız. önce algıyı, oluşan kanıyı bir daha canlanmamak üzere yerle bir etmeliyiz. beşiktaş'ı yıkmalıyız yani öncelikle. beşiktaş'ı yıktıktan sonra fenerbahçe ve fenerbahçe'nin yanlız kalmış gücü ile mücadele çok daha kolay bir hal alacaktır bizim için.
  • 2883
    beşiktaş asbaşkanı, konya maçındaki muslera- sehiç olayının var kayıtlarının açıklanmasını istemiş.

    bakın, tüm var kayıtlarını demiyor, muslera olayını diyor. ahmet oğuzun kırmızı kart pozisyonu ve verilmeyen penaltı pozisyonumuzu söylemiyor bile.

    alanya maçında osayi'ye çıkmayan kırmızı karttan bahsetmiyor.

    galatasaray'ın hakkı yendi, saf bir kötülük var ama daha da kötülük yapılsın istiyor.

    bu nasıl bir utanmazlıktır? siz nasıl bir camiasınız?

    https://www.mynet.com/...lansin-360632-myspor
  • 2884
    biz de variz bize de kufur edin minvalinde aciklama yayinlayan kulup.

    https://bjk.com.tr/...kayikci-kavgasi.html

    --- alıntı ---

    adalet, vicdan, kayıkçı kavgası
    türk futbolunda son günlerde yaşananlar, yine bilindik senaryolarla karşı karşıya kaldığımızı göstermektedir.

    hakları yenmediği halde hakları yeniyormuşçasına feryat figan bağıran iki ezeli rakibimizin ortamı germekten başka bir işe yaramayan, sadece ve sadece camialarının gazını almak adına yaptıkları açıklamalar kayıkçı kavgasından ibarettir. bu tutumları, kendilerini ve günü kurtarmak adına nafile çabalardır. ne yazıktır ki bu tavırlarını sezon başından bu yana sürdürmektedirler. iki kulübün izledikleri bu yol, türk futboluna zarar vermektedir. herkes için adaletten bahsedip adaletten uzaklaşanlar, hatta ve hatta adaleti sadece kendileri adına arayanların amacı tff’yi ve mhk’yı etki altına almaktır.

    şu anda tartışılması ve konuşulması gereken durum, depremden kaynaklı ortaya çıkan süper lig’in puan sisteminin nasıl olması gerektiğidir. ne yazık ki gündem, planlı ve kasıtlı olarak değiştirilmektedir.

    hakemler futbolun marka değerine telafisi güç zararlar vermektedir

    verdikleri veya vermedikleri kararlarla neredeyse her maçın önüne geçmeyi başaran hakemler futbolumuzun kanayan yarası durumundadırlar. hakem camiasına neşter vurmadan geçen her gün futbolun marka değerine telafisi güç zararlar vermektedir.

    günümüzde, diğer kulüplerin başkan ve yöneticilerinin de başkanımız ahmet nur çebi’nin hakemlerle ilgili olarak geçtiğimiz sezondan bu yana yapmış olduğu tespit ve çözüm önerilerine yakın bir çizgiye geldiklerini görmek, futbolumuzun geleceği adına umut vaadeden bir gelişmedir. ancak bu sezon da kaybedilmiştir. gereken cesaret ve kararlılık gösterilmezse önümüzdeki yıllar da heba olacaktır.

    başkanımızın geçen sezon dile getirdiği türk hakemliğinde devrim niteliğindeki görüşlerine o gün sessiz kalan kulüplerin bugün aynı hakem camiası ve hakemlerden şikayetçi olmaları abesle iştigaldir. o gün sustunuz çünkü senaryolarınızı hayata geçirmenin peşindeydiniz. senaryolarınızın tutmadığını düşündüğünüz için bugün çaresizlik içinde bağırıp çağırıyorsunuz.

    başkanımızın yalnız kalma pahasına, tek başına verdiği mücadeleye ne yazık ki destek veren çıkmamıştır. bu arada belirtmek isteriz ki başkanımızın daha önce “yeniler gelsin” şeklindeki açıklamasının nedeni mevcut hakemleri karalamak değil hakemlerin geçmişteki kararlarının tartışılmadığı yeni isimlerle “beyaz sayfa” açılması talebidir.

    var kayıtlarını ivedilikle açıklayın

    galatasaray’ın “ofsaytımsı” pozisyonunu medyaya servis ederken masa başında karar alanlar, kulübümüzü alakası olmayan maç görüntüleriyle konuya dahil edenler, galatasaraylı muslera’nın ve fenerbahçeli samuel’in pozisyonlarına ilişkin var kayıtlarını da ivedilikle kamuoyuyla paylaşmalıdırlar. mete kalkavan’ın bir anda fikir değiştirerek kırmızı karttan sarı karta yönelmesinin nedenini merak etmekteyiz. keza galatasaray kalecisi muslera’nın konyaspor kalecisi sehiç’i itmesiyle doğan tereddütsüz kırmızı kartlık hareketinin sarı kartla geçiştirilmesinin kabul edilmesi mümkün değildir. bundan sonrası için de kulüplerden talep gelmesi halinde her maçın var kayıtlarının kamuoyuyla paylaşılmasını istiyoruz.

    hatta ve hatta; oynayacağımız ilk maç olan fenerbahçe derbisinin var kayıtlarının açıklanmasını da karşılaşmanın sonucu ne olursa olsun şimdiden talep ediyoruz.

    tff’nin adaleti tesis edecek bir karar alması artık elzemdir

    gaziantep fk ile atakaş hatayspor’un ülkemizi yasa boğan deprem felaketi nedeniyle ligden çekilmelerinin ardından türkiye futbol federasyonu tarafından 3 gün içinde yangından mal kaçırır gibi alınan karar ise vicdanları yaralayan kara bir leke olarak futbol tarihimize geçmiştir.

    başkanımız ahmet nur çebi, federasyonun almış olduğu haksız ve hukuksuz kararın karşısında dimdik durmuştur, durmaya devam etmektedir. başkanımızın o gün ifade ettikleri ligde avrupa kupaları yarışı içindekilerle küme düşmeme mücadelesi veren takımların haksızlığa uğramaması adına bir adalet arayışıydı. bugün haksız puan peşinde koşanlar, o günlerde kulübümüzün puan peşinde koştuğu algısını yaratanların ta kendisidir. aslında onlar, o gün sessiz kalarak bugün bahsi geçen puanların peşinde koşmaktadırlar.

    adaletsizlikten nemalananlar, o günlerde depremin neden olduğu acıları kullanarak başkanımızı, dolayısıyla vicdanın sesini susturmaya çalışmıştır. geldiğimiz noktada başkanımız ahmet nur çebi’nin haklılığı, futbol kamuoyu tarafından teslim edilmiştir.

    tff’nin eşi benzeri olmayan, vicdana sığmayan, mantığa uymayan adaletsiz kararından bir an evvel dönmesi; futbolun tüm paydaşlarının görüşlerine kulak vererek futbolun marka değerini yükseltmeyi amaçlayan, milyonlarca futbolseverin içine sindirebileceği ve en nihayetinde adaleti tesis edecek bir karar alması artık elzemdir. alınmış olan karar; alınabilecek en kötü, adaletten en uzak karardır. muhakkak ki ortak akılla alınabilecek çok daha iyi kararlar vardır. sezon bittiğinde bir takımın 18, diğerinin 16 deplasman maçına çıkmış olacak olması alınan adaletsiz kararın en basit göstergelerinden sadece bir tanesidir. kulüplerin kaderini ilgilendiren kararın kulüpler birliği vakfı’nda alınması, üyeleri tarafından oylanması gerekir.

    tff, galatasaray’a ve fenerbahçe’ye yaranmaya çalışmaktan vazgeçmeli

    federasyon ve kurulları, ne şiş yansın ne kebap misali galatasaray’a ve fenerbahçe’ye yaranmayı amaçlayan tutumlarından acilen vazgeçmeli, her kulübe eşit mesafede durmalıdırlar. bir maç birini, diğer maç da diğerini mutlu etmek eyyamcılığından kesinlikle kurtulmalıdırlar.

    futbolumuzda hüküm süren kayıkçı kavgası da ne şiş yansın ne kebap siyaseti de son bulmalı, sahada galibi hakemler değil futbolcular belirlemelidir.

    yanlıştan dönülmezse lig şaibeli biter

    biz beşiktaş olarak her gereksiz söyleme cevap vermenin futbolumuza yarardan çok zarar getirdiğini düşünüyor, tüm kulüplerimizi de haksız kazanımların peşinde koşmamaya davet ediyoruz.

    beşiktaş jk olarak; türkiye futbol federasyonu’nu yanlı tutumundan ve adaletsiz kararından vazgeçmeye çağırıyoruz. yoksa sezon bittiğinde bu ligi tescil eden tff başkanı ve yönetimi zan altında kalacaktır. adaletsiz kararlarınızla lig şaibeli olarak bitecektir.

    taraflı yönetim anlayışınızı terk etmediğiniz, sadece iki kulübe şirin gözükmek adına yürüttüğünüz siyasetten vazgeçmediğiniz taktirde de türkiye’nin değil belli kulüplerin federasyonu olduğu anlaşılacak olan bu yapıyla her zamanki gibi mücadele edeceğimizi beyan ediyoruz.

    özetle;
    1-kayıkçı kavgasına son verin.
    2-ne şiş yansın, ne kebap siyasetini terk edin.
    3-ligden çekilen iki takımın sezon başından itibaren oynadığı tüm maçları yok hükmünde sayın.
    4-geçmişte oynanan ve oynanacak tüm maçların var kayıtlarını açıklayın ve şeffaf olun.
    5-fenerbahçe-beşiktaş derbisinin var kayıtlarını kamuoyu ile paylaşın.
    6- hakem camiasında beyaz sayfa açın.

    saygılarımızla
    beşiktaş jk

    --- alıntı ---

    hangi birine cevap vereceksin ki? koskoca bir "yav he he" denilmesi gerekiyor.
  • 2886
    bir sinek vızıltısından ibaret açıklama yayınlayan kulüp. ya herkes bütün kanallar gs-fb konuşuyor, biraz da bizi konuşun diye yapılmış bir açıklama. bir deli kuyuya taş attı diğerleri de buna inandı, hepsi toplanıp uefa ya gideceklermiş. yazarken bile gülüyorum. bir camia bu kadar da kendini düşürmez. d.kiev maçında putin diye bağıranlarla aynı seviye, deprem sonrası alınan karardan kar çıkarma hırsı. lig tescil edilirse de takipçisi olacaklarmış, önce 2 sezon öncesi tescil edilen ligin hesabını bir verin de. gerçekten dikkate alınıp cevap verilmemesi gereken uğraşlar. başkan güzel söyledi "biz sizinle bu kadar düşük seviyede rekabet etmek istemiyoruz. iftiralarla ayak oyunlarıyla rekabeti aşağı çekmeye çalışıyorsunuz, bunu reddediyoruz. yıllardır devam eden başarısızlıklarınızı kapatmak için insanları kandırmaktan, manipüle etmekten vazgeçin. köhnemiş bir zihniyetle, kendi taraftarınızı kandırmak, onlara iyi görünmek için uğraşmaktan vazgeçin." ama tabi anlayana.
  • 2887
    eziklikte çığır açıyorlar. herkesin dilinde bir ofsaytimsi lakırdısı var. aynı hafta atilla karaoğlan'ın 40 kere izleyip nkodou atmamasını hiç dile getirmiyorlar. zaten kuyruk acıları da oradan geliyor. ne oldu kardeş zorunuza mı gitti lehinize yapılan hatanın kayıtları açıklanınca? bunu örtbas etmek için gece gündüz her yerde ofsaytimsi ibaresini kullanıyorlar gerçekten kepaze durumdalar.
  • 2889
    metinde geçen sadece bir cümleye cevap vermek gerekir: "geldiğimiz noktada başkanımız ahmet nur çebi’nin haklılığı, futbol kamuoyu tarafından teslim edilmiştir".

    galatasaray'ı, fenerbahçe'yi geçtim; hatay ve antep maçları konusunda "çebi haklı" diye bir tane anadolu kulübü başkanı, yöneticisi veya taraftarı var mı? ben bir tane bile görmedim. ama beşiktaş kulübü o kadar adi bir kulüp ki, sosyal medyada sahipli hesaplardan yaptıkları paylaşımlarla bir beşiktaş kamuoyu yaratıyor ve sonra kendi kendine "hakkımız futbol kamuoyu tarafından teslim edilmiştir" diyebiliyor. bu kadar yüzsüz bir rakipten bahsediyoruz. beşiktaş'ın bu konuda haklı olduğunu alen markaryan'dan, bülent uslu'dan veya beşiktaş armalı anonim hesaplardan başka dile getiren bir allah'ın kulu yok halbuki. bir tane farklı kulüp yok. ne haklılığı, hangi haklılık? hak veren falan yok bu gerzeklere.

    bu açıklamaları gördükçe fenerbahçe ve beşiktaş arasında kalıp beşiktaş'ı tercih eden galatasaraylılara çok daha fazla sinirleniyorum. beşiktaş son 5 senedir galatasaray'ın şampiyon olduğu veya şampiyonluğa oynadığı senelere yönelik iftira atan, bugünkü açıklamasında dahi "lig şaibeli olur" tehditi ile galatasaray'ın olası bir şampiyonluğu kirletmeye çalışan iğrenç bir kulüp. fenerbahçe'den bir farkı var mı beşiktaş'ın? ali koç'tan bir farkı var mı ahmet nur çebi'nin? burak kızılhan'dan bir farkı var mı emre kocadağ'ın? yok. hatta belki beşiktaş'taki isimler çok daha kötü, çok daha çirkin karakterler. böyle bir kulübün alacağı puana da, birilerine takacağı çelmeye de bizim zerre ihtiyacımız yok. sezon sonuna kadar oynayacakları her maçı kaybetmelerini istemekten başka bunlar hakkında dileyebileceğim bir temenni de yok.
  • 2890
    kendilerinin şampiyon olmadığı her sezonu şaibeli, kendilerinin şampiyon olduğu her sezonu "şeref", "hakkı" gibi isimlerle birleştirmeye çalışan, psikolojik sorunları olduğunu düşündüğüm kulüp. evet kulüpçe psikolojik sorunları var, taraftarlarıyla birlikte.

    her kazandığı maç sonrası beşiktaş'ın kazanmasına sevindim diyenler okuyodur umarım. depreme kadar menemen- yumurta hesabı yapan takım böyle kendini adam sandı bir anda. bunları bu hale getiren "fener şampiyon olmasın da" zihniyetindeki taraftarımız. fener bi b*ksa bunlar da s*diktir.
  • 2895
    aşırı saçma bir açıklama yapmış camia: (bkz: #3572369)

    biraz samimi olsalar derlerdi ki oynanan maçlar oynanmış sayılsın; ama oynanmayan maçlar için kimseye puan verilmesin; sezon sonunda da ortalama puan üzerinden sıralama belirlensin. bu öneri de çok saçma; ama daha adil değil mi? sen çıkıp yenilmişsin oynadığın maçlarda; yenilmeseydin o zaman kardeşim! bu öneriyi böyle yapsalar yine mantıklı bulmazdım; ama en azından samimi bulurdum; şu an niyetlendikleri şeyin adı puan yağmacılığı.
  • 2896
    ‘diğer iki takım ayrıcalık istiyor ama biz adalet istiyoruz, en dürüstü biziz lan’ mealindeki saçma sapan açıklamalarında ahmet oğuz’un, artık kendisi dahil kimsenin itiraz etmediği kırmızı kartlık hareketine hiç değinmeden muslera’nın maçın sonunda rakibi itmesinden bahsetmiş mide bulandırıcı kulüp. yine ağızlarına sakız ettikleri sivas maçını da es geçmemişler. bakın hepimiz tarafız, bu gerizekâlılardan da böyle bir konuda elbette çok tarafsız olmalarını beklemiyorum. ama olm daha maçın başında es geçilen ve maçı kaybetmemizde büyük pay sahibi olan tartışmasız pozisyonu görmezden gelip ‘adalet istiyoruz yeağğ biz farklıyız yeağğ’ diyecek kadar da aptallar, hani en azından bundan da bahsetseler veya muslera’yı hiç karıştırmasalar belki kendilerine inanan çıkar ama bunu bile hesap edemiyorlar.
  • 2897
    bir takım bir maça çıkmadığı zaman hükmen mağlup sayılıp 3-0 yenilmiş kabul edilir. sahada adamları yenemeyip, sonra deprem felaketini -fırsat bilip- kazanamadığı maçlar için puan talep etmek, veya diğer sahada kazanılan puanların silinmesini istemek tam da beşiktaş'ın küçüklüğüne yakışacak tarzdan bir istek. küçükler ama mide bulandırıyorlar.
  • 2900
    --- alıntı ---

    özetle;
    1-kayıkçı kavgasına son verin.
    2-ne şiş yansın, ne kebap siyasetini terk edin.
    3-ligden çekilen iki takımın sezon başından itibaren oynadığı tüm maçları yok hükmünde sayın.
    4-geçmişte oynanan ve oynanacak tüm maçların var kayıtlarını açıklayın ve şeffaf olun.
    5-fenerbahçe-beşiktaş derbisinin var kayıtlarını kamuoyu ile paylaşın.
    6- hakem camiasında beyaz sayfa açın

    --- alıntı ---

    beklenen esprinin bir turlu gelmemesi adina bu ulvi gorevi borc bilirim.

    (bkz: kari da istiyon mu)
App Store'dan indirin Google Play'den alın