• 283
    amerikalıların millet olarak çok da alakalı olmadıkları futbol ile avrupa'nın büyük kulüpleri üzerinden para kazanma çabasıydı. futbol endüstrileşiyor diyor ve bunu hep beraber kabul ediyorduk. ancak bu organizasyonu gördükten sonra mevcut futbol ortamı bile samimi gelmeye başladı bir çok taraftara.

    ha ileride bu noktaya yine gidecek miyiz ? çok yüksek ihtimalle evet. ama böyle 15 kişi bir araya geldik turnuva düzenliyoruz kafasıyla olmayacağı kesin. ayrıca futbolun seyircisinden ya da başka bir tabirle müşterisinden bağımsız ayakta kalmayacağı bir kez daha belli oldu. eminim bir çok insan güçsüz takımın güçlüyü elemesi içgüdüsüyle futbol izliyor. uefa da sütten çıkmış ak kaşık değil, kendi başlığına ayrıntılı yazılır ama kısaca kötüyü kötüyle savunmamak lazım düşüncesindeyim.
  • 293
    organizasyona dahil olmayi planlayan ancak sonradan çekilen arsenal, chelsea, liverpool, manchester city, manchester united, tottenham hotspur, ac milan, ınter milan ve atletico madrid uefa tarafindan para cezasina çarptirildi, bu paralar altyapi hizmetlerinde kullanilacak. arsenal, manchester united ve tottenham cezalarin kulüp kasasindan degil sahipler tarafindan ödenecegini açiklamis.

    ayrilmayi reddeden real madrid, barcelona ve juventus hakkindaki disiplin süreci ise devam ediyor, bunlar avrupa kupalarindan men dahil daha ciddi cezalar alabilirler.
  • 245
    büyük blöftür.
    adı geçen bütün takımlar bu işin sadece futbol ayağının olmadığının farkındalar. iş milletler arası bir hal aldı hatta, kıtalar çarpışıyor da diyebiliriz. amerikan sermayesi, avrupa’ ya resmen kafa tutuyor ve bunu futbolla başarmak istiyor. bunu gören ağababalar da masaya kartlarını koyup, istediklerini almayı bekliyor. zannımca olay bundan ibaret.
  • 171
    is bu kadar ciddiyse cok kotu. bazi yazarlarimiz da bizi de alirlar belki abi, kurtuluruz bu kokmus duzenden, bu carpik ligden diye polyanacilik oynuyor. bu is resmiyete binip fikstur falan hazirlarlarsa dahi turkiye’nin kapisina ugramazlar. en fazla hollanda’dan ajax/psv ya da portekiz’den porto/benfica’yi alirlar. belki ileride genisletirler ligi ama o bile en az 5 yil surer. biz de o surecte anamizin liginde o meshur fikradaki gibi birbirimizi asagi cekeriz zebanilere gerek kalmaz burda kim fetocu kim cetocu, kimin en fazla sampiyonlugu var, kim hakemlerle mac vs. diye. yeriz birbirimizi.

    ayrica 1999-2002 veya 2012-2014 arasi halimizden eser yok. son samp. ligi katilimlarimiz hep facia ile bitti. unal aysal zamani olsa bir ihtimal belki ama simdi imkansiz. hadi diyelim mucize oldu bize teklif geldi. siz o fenerlilerin besiktaslilarin buna sessiz kalacagini mi saniyosunuz? adamlar sike suclamalarini kume dusururseniz dekoderlerimizi iptal ederiz, futbolun ekonomisini p*c ederiz diye savusturmaya calisti zamaninda. simdi de aynisi olur. dekoderle onla bunla tehdit ederler, nihat abilerine danisirlar, nihat abileri siyaseti de arkasina alir bizi oraya gondermez. hatta tayyip erdogan’i araya sokarlar “eyy avrupa, sen kimsin yaa” diye bizi buraya hapsederler, vergi borcuyla da tehdit ederler. gitmemiz her halikarda cok ama cok zor yani.

    tabi bu uygulamada herkes gibi benim de dikkatimi arsenal, milan gibi eski gunlerinden fersah fersah uzak olan takimlarin yani sira tottenham gibi harry kane, gareth bale gibi ender yildizlar cikararak bunlari pazarlayarak voliyi vuran ama aslinda orta sira takimindan hallice takimlar cekti. bir de red bull liebzig gibi 10 yil once kurulmus, iki-uc yildir sampiyonlar liginde aktif, ve ffp kurallarina aykiri bir sekilde kaynak saglandigi cok acik bir takim var. simdi bu takimlar her sene real madrid, barcelona, bayern, ve katilirsa psg gibi takimlarla oynayacaklar. arsenal degil premier lig sampiyonlugu, sampiyonlar ligi radarina bile giremiyor kac yildir. keza milan, bu sene biraz itelemeyle yillar sonra serie a’da az cok is yapiyorlar. ama 2011’den beri
    esameleri okunmuyordu avrupa liginde bile orta sira alman takimlari bunlari tokatliyordu. liebzig’i yukarida actim zaten. bunlar pastadan yuzde 300 karpayi alacak ama taraftariyla meshur borissia dortmund, west ham united, olympic marseille, lyon, steaua bucresti, porto, ve bizim galatasaray gibi takimlar onlara eski turk filmlerindeki sezercik’in disaridan kizarmis tavuk cevirmeyi seyrettigi gibi bakacaz oyle mi? bu iste bir yanlislik var. zaten simdilik bu sistemi savunanlarin cogu ya amerikali “soccer” severler ya da dunyanin en alakasiz yerlerinde yasayip sirf kazaniyor ve cok guclu diye yukaridaki “elit” takimlarin taraftarligini* yapan tipler.

    bu iste bir gariplik var. umarim en kisa zamanda biri cikar da sebek gibi gulerek “gecmis 1 nisannnnn” der. baska turlu bu dunyada hergun yasadigina ve kafayi yemedigine dua ediyor insan.

    edit: liepzig resmi olarak katilmayacagini duyurmus. uyaran wess‘e tesekkurler.
  • 214
    zamanla şampiyonlar ligi'nin yerini alacağını; şampiyonlar ligi'nin ise avrupa ligi tadında devam edeceğini; avrupa liginin de bir süre inter toto kupası gibi devam edeceğini ve azalarak yok olacağını düşünmekteyim.

    bu ligi kuranlar haklı. deli gibi yatırım yapıp karşılığında şampiyon bile olsalar çok az ödeme alıyorlar.

    bizim türk takımları gibi doğru dürüst yatırım yapmadan bir şekilde şampiyon olup direk şampiyonlar ligine katılıp, katılım payını alıp hemen havlu atıp yılı kurtaran takımlar da çok.

    saçma sapan bir lige dönüşmüştü şampiyonlar ligi. bence yenilik iyidir, kursunlar bakalım.
  • 124
    aç gözlü para babalarının kurduğu organizasyon. futbol takımları tarihi, taraftarı ve kültürü ile var. bunları bırakırsan sadece ismen kalırsın. futbol alttan gelip başarılı olan ve büyük takımların başarısızlık hikayeleri ile güzel. bu lig kurulduğunda değil real’i arsenal’ i yenip kupa almak oynayamayacağız bile. umarım ölü doğar ve sert yaptırımlar ile bu takımlar pişman edilir. bütün fifa ve uefa organizasyonları ile yerel liglerden men edilsinler.
  • 386
    türkiye cumhuriyeti devletinin kararının bizler için ferdi takım kararlarından daha önemli olduğu durum.

    avrupa mahkemesinin kararından sonra, ve de real, barcelona, milan vs. gibi kulüplerin katılma kararından sonra uefa’ya bağlı ülke federasyonlarının katılan takımlara müeyyide/ceza uygulayamayacağı açık.

    ayrıca türkiye’de tff ne takımların, ne de uefa’nın kontrolündedir. direkt olarak devlet/cumhurbaşkanlığı kontrolündedir.

    devlet şu gerçeklerin farkında:

    1-) 2 ayrı organizasyona aynı anda takım yollanırsa dışarıya daha çok takım yollanmış olur.

    2-)türk futbolunda, özellikle büyük takımların devlete borcu çok fazla. devletin bu paranın geri ödenmesine ihtiyacı var.

    3-)ülkenin dövize ihtiyacı var.

    4-)dünya’da ve türkiye’de en çok taraftarı ve pazarı olan galatasaray olmasına rağmen uefa turnuvalarında son yıllarda buna uygun bir gelir sağlayamamıştır.

    galatasaray ve trabzon yeni avrupa süper ligi oluşumuma gider, fener ve onun kuyruğundan ayrılmayanlar uefa’da takılır. türkiye liginde aynen beraber mücadeleye devam.

    ekleme: devlet ağırlığını uefa’dan yana kullandı anlaşılan. galatasaray , tarzı olmadığı şekilde, paldır küldür açıklama yaptı (yaptırıldı??). 2032’yi kaybetmemek, katarlı beinsports-uefa ilişkileri vs.. olası sebepler gibi duruyor.

    bir ekleme daha: belki de bu yıl ligde ikinci olsa bile, önümüzdeki formatı değişmiş yeni cl ligine yollama garantisi aldı kulüp. o yüzden böyle paldır küldür açıklama yaptılar. bilemedim şimdi.
  • 130
    büyük takımların kendi liglerini artık reserve lig gibi görmesini sağlayacak oluşum. örnek veriyorum bir real madrid la liga'da form tutması gereken veya genç oyuncularını oynatırken buraya as kadrolarıyla çıkacak. zaten o kadrosu bile şampiyonluğa oynayacağı için çok dert edeceklerini sanmıyorum. uzun vadede futbola büyük zarar verecek bir oluşum olmuş. nasıl ki bir dönem devamlı oynayan real madrid-barcelona sıkmıştı şimdi de devamlı birbiriyle oynayan ve yüksek ihtimal lig usulü olduğu için birbirini kitleme üzerine futbol oynayacak bu takımları izleyeceğiz.
  • 248
    fifa ve uefa'nın telaşı futbolun doğallığı, adalet, taraftar falan değil ellerinden gidecek paylardır. bu yüzden avrupa süper lig oluşumunun etikliği metikliği bozduğunu düşünmüyorum. futbol zaten iyice kapitalizm kokan bir spor olmaya başlamıştı son yıllarda, şimdi buna izin veren uefa-fifa'nın istenmeyen çocuğu olarak hayata gelecek gibi gözüküyor.

    kimsenin futbolun doğallığını, amatör ruhunu, taraftarı düşündüğü yok. olay sadece para.

    galatasaray'a teklif gelirse de hiç düşünmeden atlanmalı üzerine. yıllardan beri, aslında bu durumun paralelinde isteklerimiz oldu. havuzdan çıkma, ligden çekilme, acun ılıcalı'nın kurgulu fakat ''doğal'' programlarından farkı olmayan yerel ligimizdeki olanlar, federasyon falan. katılabilirsek muhteşem olur.
  • 313
    müslüman insanların destekleyebileceği ve sırf bu yüzden ligi takip edebileceği, dünyanın her ülkesinde tanınırlığı olan, 85 milyonluk bir ülkenin sürekli gündeminde olan, en az 30 milyon taraftarı olan, istanbul gibi bir şehri lige dahil edecek olan, taraftar şovu bakımından lige renk getireceği aşikar bir takımı dahil etmelerinde bir anormallik görmüyorum. önemli olan kulüp yöneticilerinin doğru bir proje sunabilmeleri.
  • 13
    liverpool ve man united'ın sanki oynadıkları lig ve aldıkları para ve itibar yetmiyormuşçasına daha da azıtıp işi nba tarzı kapalı lig usulüne getirme isteklerinden doğan şimdilik doğmamış lig. ilerde doğar mı bilemiyorum ancak çok da adaletli değil gibi. haginin topugu da premier lig'in kapattığı piyasanın, tüm kaymağını lig ayırt etmeksizin avrupa'nın 18 baba takımının sıyırmasını istediğini söylüyor. açıkçası her iki durumu da saçma bulmakla beraber, en azından premier lig'in reklam, oynanan futbol ve görselliğe daha önem vermesi sebebiyle bu durumu diğer liglerden daha çok hak ettiğini söyleyebilirim. elbette aradaki fark çok, premier lig'den küme düşen takımın serie a şampiyonundan daha fazla kazanmasını savunmuyorum. fakat öteki türlü oluşacak adaletsizlik yalnızca maddi anlamda kalmayacak. atalanta, sevilla, frankfurt hatta 2012-2013 ve 2013-2014 sezonlarında galatasaray gibi takımların önüne ket vurmuş olacak. bunlar yine en akla gelenleri. mesela 2010-2011 sezonunda zilina, 2017-2018 sezonunda qarabağ, bu sezon ferencvaros, rennes ve krasnodar gibi şampiyonlar ligi'ni ilk kez veya uzun bir dönem sonra deneyimleyen takımların heveslerini de kırmış olacak. bu takımlardan kimse şampiyonlar ligi veya uefa kupası kazanmalarını beklemiyor belki de, ancak tarafsız gözle baktığımız zaman, bir takım bütün maçlarını kazandığı zaman şampiyon olma ihtimali var mı? evet var. işte bu uygulama gerçekleşirse bu takımların bu kağıt üzerindeki olası zaferlerini daha doğmadan bitirecek, ölü bir yatırıma sebep olacak. kapalı devre ligin zararlarını euroleague'den de görebiliyoruz zaten. senelerdir aynı takımlar katılıyor, wild card denen bizdeki torpilin diğer adına eşdeğer bir referansla katılabiliyorlar. basketbolda bu rekabeti ve seyir zevkini öldüren uygulama kalkıp bir de futbolun köküne kibrit suyu dökmek için gelmemeli bana göre.

    gala nickli yazar arkadaşımın bahsettiği öneriye daha sıcak bakıyorum. bu tarz bir uygulamayı football manager oyunlarında görmüştüm. oyuncuların yaptıkları fan dlc'lerinden birisinde dünya ligleri yaması mevcuttu. hangi oyun hatırlamıyorum, fm 2015 veya 2014 olabilir. tüm takımlar oyun içerisindeki reputasyonlarına* göre 18'erli gruplara ayrılıyorlar ve arka arkaya gelen her 18 takım bir lig oluşturuyor. örneğin real madrid, barcelona, juventus, bayern, manchester united vs. takımlar ilk ligde; leverkusen, lyon, tottenham, porto gibi takımlar ikinci ligde; galatasaray, olympiakos, dinamo kiev gibi takımlar üçüncü ligde yer alıyorlardı.* en üst ligde son 3 düşüyor, bir alt ligden de yine üçüncüsü play off oynayarak toplamda 3 takım yükseliyordu. yani aslında herhangi bir ülkedeki lig statüsü gibi. eğer öyle bir şey olacaksa toplamda 30-40 tane lig oluşturulup, her takım yakın coğrafyada bulunan ve benzer seviyedeki takımlarla lig oluşturabilirler. böylece dünya ligi daha adil olmuş ve her takımın kağıt üzerinde de olsa en tepeye tırmanmalarına müsade edilmiş olur.
  • 262
    saçma sapan bir projedir. buna onay verenin futbolu sevdiği şüphelidir.

    bektaşi'ye 2 şişe şarap uzatmışlar ve hangisinin daha iyi olduğunu söylemesini istemişler.
    birincisini içmiş ve hemen 2.si için bu daha güzel demiş.
    ama daha 2.nin tadına bile bakmadın demişler.
    bundan daha kötü olması imkansız demiş.

    işte bu lig olabilecek en kötü ligdir. hiç öyle galatasaray avrupa takımı, biz türkiye'yiz falan demeyin. bu lig resmen ve alenen futbol sevgimizin dibine dinamit koymaktır. umarım galatasaray'a teklif gelirse reddeder. ve milyonların sevgilisi olur. galatasaraylılar zaten seviyor önemli olan diğer taraftaralardan da "helal olsun" alabilmek.

    bir ara 20 gün içinde tam 4 tane real madrid-barcelona maçı oynandıydı. hiç zevk vermediydi. o zaman "bu ne yaa, bayıldık artık el classico'dan" demiştik. işte bu lig ile aynısı olacak. senede 2 kere olması en güzeli.

    (bkz: 16 nisan 2011 real madrid barcelona maçı)
    (bkz: 20 nisan 2011 barcelona real madrid maçı)
    (bkz: 27 nisan 2011 real madrid barcelona maçı)
    (bkz: 03 mayıs 2011 barcelona real madrid maçı)

    bazen intikamın 3-5 yıl sonra alınması daha güzel.
    (bkz: 6 mayıs 2009 chelsea barcelona maçı)
    (bkz: 24 nisan 2012 barcelona chelsea maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın