• 301
    mevsiminde 3 kilo domatese 27 tl verdim. başka da bir yorum yapmıyorum.

    yasakladığın her şey sivirilir, büyür, boy atar, filizlenir. dünya siyaset tarihine bir baksınlar diyeceğim de, aralarında mezun sayısı çok az, mezun diye dolaşanların da mezuniyetleri şüpheli.

    türkiye'yi yöneten hükûmet.

    bu arada doğrusu hükümet değil, 'hükûmet'tir o da ayrı bir mesele. neyse az sonra silinir bu entry. uyarınca sinirleniyor gençler :(
  • 302
    sosyal medya düzenlemesi ile ilgili açıklama yapmış hükümettir.kesinlikle gündem değiştirmeye yönelik çalışmalardır.ekonomi tırt,barolar ayakta,işssizlik tavan yapmış,ek vergiler falan derken hemen dikkatler başka konuya çekilir.şahsım, istese her türlü sosyal medya organını kapatabilir.maalesef buna gücü vardır.ama bunu yapmak demek, intihar etmekle eşdeğer bence.

    z kuşağı ile iyi ilişkiler kurmak isteyen bir topluluğun ya da şahsın,en son yapacağı şey bu yasak olsa gerek.ama yapsınlar ve tarihin tozlu sayfalarındaki yerlerini alsınlar artık.
  • 304
    2019-2020 sezonunda sessiz kalsalar da ligimizi alttan alttan yönettiğini sandığım hükümettir.

    ayrıca sonları yaklaştıkça daha da katılaşmaya devam edeceklerdir.

    --- alıntı ---
    cumhurbaşkanı erdoğan: 'niçin youtube, twitter, netflix gibi sosyal medyalara karşı olduğumuzu anlıyor musunuz? bu millete bu tür mecralar yakışmıyor. bir an önce parlamentomuza getirip tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz.'
    --- alıntı ---
    https://twitter.com/...265979085164544?s=20

    medyanın %90'ından fazlası ellerinde ve ne dilerlerse o haberi yaptırıyorlar. ancak sosyal medya'da istediklerini tam olarak elde edemediler. sosyal medyaya kafayı takmaları şaşırtmıyor.

    geçmiş davranışlarına bakıldığında bu son açıklamalarının yine bir gündem değiştirme çabası olduğunu düşünmemek elde değil. eğer bir gündem değiştirme çalışması değilse o zaman bir yakınları ya vpn şirketi sahibi ya da açılması planlanan yerli bir sosyal medya sahibidir. o yakınlarına para kazandırma derdindedirler. şimdiye kadar yaptıkları yapacaklarının teminatıdır. bu yüzden bunu düşünmeden edemiyorum.

    sosyal medyayı engellemek vpn satışlarını patlatır ya da insanları yeni arayışlara sürükler. bu da cebini doldurmak isteyenler için fırsattır.

    netflix'i engellersen torrent vb. korsan paylaşımları arttırırsın.

    insanlar cep telefonlarını artık sosyal medya ve kamera için satın alıyor. sosyal medyayı engellemen demek cep telefonu satışlarında da azalmaya sebep olacaktır. ki zaten dolar'ın yükselmesi ve yapılan son gümrük düzenlemeleri nedeniyle telefon fiyatları arttı bu da satışları azalttı.

    sosyal medya insanları evlerinde oyalayan bir araçtır ayrıca. insanlar sosyal medyadan tepki veremezse sokağa çıkıp öyle tepki vermek ister (eski usül).

    sosyal medyanın engellenmesi demek hem ekonomik hem de sosyal olarak ciddi değişimlere sebep olur. ayrıca netflix'in engellenmesi demek platformda yer alacak olan türk yapımlarının önünü kesmek demek olur.

    sosyal medyalarla ilgili benim tavsiyem her hesabın "onaylanmış hesap" mantığına bürünmesi olur.

    edit: medya'nın ellerinde olmayan %10'luk kısmına da göz diktiler iyice. buradaki "iki kanal aynı cezayı bir kez daha alırsa lisansları iptal edilecek!" kısmı vurucu kısım. rtük kafasına göre buna sebep uydurup aynı cezayı verebilir ve bu iki kanaldan kurtulurlar.

    --- alıntı ---
    rtük üst kurulu'nda alınan kararla halk tv ve tele1'e 5 gün yayın durdurma cezası verildi. iki kanal aynı cezayı bir kez daha alırsa lisansları iptal edilecek!
    --- alıntı ---

    https://twitter.com/...302740574281728?s=20
  • 306
    görevinin kime neyin yakıştığına karar vermek olmadığını anlaması gereken hükümet. buna ancak hizmeti alan kişi karar verebilir normal şartlarda. ama öyle bir noktadayız ki yarın, öbür gün ' mavi ' renginin milletimize uygun olmadığı düşünülüp hayatımızdan çıkartılabilir.

    --- alıntı ---

    cumhurbaşkanı erdoğan: 'niçin youtube, twitter, netflix gibi sosyal medyalara karşı olduğumuzu anlıyor musunuz? bu millete bu tür mecralar yakışmıyor. bir an önce parlamentomuza getirip tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz.'

    --- alıntı ---
  • 307
    twitter'ın trollere müdahalesi ve dislike olayı zorlarına gitmiş anlaşılan.

    tabi bir de çok konuşulmayan tele 1 ve halk tv'ye 5 günlük ceza + tekrarında lisans iptali tehdidi var.

    üstelik rtük'e gelen en fazla şikayet atv hakkında iken.

    yarın burayı da "fetö yuvası" diye kapatıp hagiyi gözaltına alırlarsa şaşırmayın.*

    gerçi bunlar gider gerçek hagi'yi alır sonra da "pardon" der.

    edit: bir de rekabet kurulunun açıklaması geldi. bugün tarihe geçecek anlaşılan.

    --- alıntı ---

    rekabet kurulu'nca, "beşli grup" olarak adlandırılan ve almanya’da yerleşik, audi, porsche, volkswagen, mercedes-benz ve bmw hakkında soruşturma açılmasına karar verildi

    --- alıntı ---
  • 311
    vakti zamanında zaten twitter'ı kapatmış, youtube'u engellemiş hükümettir. mahkeme kararlarıyla zar zor tekrar açıldılar. hadi onları bırakın, wikipedia daha dün açıldı sayılır yine mahkeme kararıyla.

    işin siyasi boyutuna girmeyeceğim burası galatasaray sözlük olduğu için ama entry'i sonlandırmadan önce minik bir sosyolojik değerlendirmede bulunacağım.

    dünya'da dini yaşam tarzının devlet rejimi haline gelmesi fikri, 21. yüzyılın 2010'lu yıllarında sürpriz şekilde kaybetmeye ve gerilemeye başladı. bu fikri yenen olay da o dönemlerde hayatımıza giren instagram, twitter gibi uygulamalar oldu. artık insanlar birbirlerinin hayatlarını, nereye gittiklerini, ne yediklerini, ne giydiklerini, ne düşündüklerini rahatlıkla görür oldu. bu da doğal olarak özenmeyi ve örnek almayı beraberinde getirdi. örneğin bugün artık pakistan'da yaşayan bir kız, milano'daki, paris'teki yaşıtlarının yaşam tarzlarını instagram'daki keşfet butonunda denk gelip gözlemleyebiliyor. bu örnekler çoğaltılabilir. oysa eskiden sadece televizyon ve gazetelerin bize gösterdigi kadarını bilebilirdik. tüm bunları sosyal medya sayesinde gözlemleye gözlemleye doğu ülkelerinde insanlar, kitleler halinde seküler ve özgürlükçü bir yaşam tarzı ister oldu. bu nedenle de en basitinden örnek vermek gerekirse, yarım asırlık "türkiye iran mı oluyor?" sorusu kendiliğinden çürümeye başladı. ve ilginçtir ki bu klişe cümleyi çürüten de büyük ölçüde instagram oldu belki de. işte bu nedenle sosyal medyayla büyüyen z kuşağı gittikçe daha fazla batılı yaşam koşullarını arzu ediyor. yani bu da oy derdinde olanların, insanların dünyayla bağlantısını keserek, ya da sansürleyerek kendi toplumlarının, kaliteli yaşayan kimseleri örnek almasını engellemeye çalışmasını beraberinde getiriyor. çünkü insan gördüğünü talep eder. ama yanılıyorlar. inanın bana, bütün çiçekleri koparsanız da baharın gelişini engelleyemezsiniz sözü boşuna söylenmiş bir söz değil.

    dediğim gibi hiç siyasete girmeden minik bir sosyolojik değerlendirmede bulundum. elimden geldiğince sözlük kurallarına da riayet etmeye çalıştım. herkese the last dance'li, stranger things'li, tweeti bol, like'ı çok, kanallara abone olmayı unutmadığınız günler dilerim.*
  • 312
    kontrol etmedikleri hiçbir yer kalmayana kadar devam edecekler.
    çünkü medyanın %95 i ellerinde olduğu halde insanları kandıramıyorlar. sosyal medya bunlara engel oluyor.
    dün baro tartışması bitmeden şimdi de sosyal medya yasakları tartışılmaya başlandı çünkü bu gürültü koparken aradan baroları ayıracaklar.
    sonra sosyal medya yasakları meclise gelince başka bomba bir yasak kararı açıklayıp yine gündem değiştirecekler. tatktikleri bu. gündem değiştirmek.

    ama olmuyor artık halk inanmıyor.
    markete gittiğinde enlasyona inanmıyor, işsiz kaldığında işsizlik rakamlarına inanmıyorlar.
    yüzlerce işyeri kapanırken büyüme rakamlarına inanmıyorlar. yani halkı artık inandıramıyorlar.
    tek amaçları sosyal medyayı da kontrol edip iyice diktatörlük ilan etmek.

    komik tarafı ise küçük ortağı mhp lideri twitter’dan 2 yıldır liderlik yapan biri. herhangi bir yerde kendini gören, duyan var mı? hatta geçen gün ona twitter reis diyeni bile duymuştum. daha geçen gün fahrettin altun twitter’ı twitter’dan şikayet bile etmişti.
  • 314
    ülkede her şeyi ama her şeyi yöneten hükümet. hükümet de demeyelim aslında, tek bir şahsın iki dudağı arasında her şey.

    evet demedi diye a milli takımın teknik direktörünü kovdurur, seçimle gelmesi gereken futbol federasyonu başkanını atayarak başa geçirir. gezi parkında 3 büyüklerin ipini çekmesiyle ibfk gibi suni bir takım kurar. şampiyon olsun diye maddi manevi her türlü destek verilir, ki sonunda hedeflerine de ulaşacak gibiler. damat & trabzon konularına girmiyorum bu arada..

    bunlar benim iddialarım değil, çeşitli sosyal medya hesaplarında defalarca dile getirilen, kimisi kanıtlanan iddialar.

    https://twitter.com/.../1278024208182849538

    terim bu twitte zorlu ve adalet kelimelerini vurgulamış, buradan bir sonuç çıkarmak zor değil bence.

    sosyal medyayı da yasaklarlarsa iyice 3. dünya ülkesi olmamıza katkı sağlayacak ve güzide sözlüğümüze girmek için vpn kullanmak zorunda bırakacak. kaldı ki sosyal medyaya tc kimlik ile girmek de bir o kadar baskıcılık ve zorbalıktır. hangi çağdayız yahu, hala bu fikri destekleyenler var. george orwell mezarında ters dönüyor sayenizde..

    (bkz: akp'ye oy veren galatasaraylı)
  • 317
    --- alıntı ---
    cumhurbaşkanı erdoğan: 'niçin youtube, twitter, netflix gibi sosyal medyalara karşı olduğumuzu anlıyor musunuz? bu millete bu tür mecralar yakışmıyor. bir an önce parlamentomuza getirip tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz.'
    --- alıntı ---

    duvara yazılan yazının sorumlusunun duvar olduğunu düşünen hükümet.
  • 324
    iktidara geldiklerinde 10 yaşındaydım. şu an 28 yaşındayım. geleceğe dair en ufak bir umudum, beklentim kalmadı. gençliğimin en güzel yıllarını çaldılar. çoçukken bu yaşlarıma kadar yaparım dediğim hiçbir hayalimi gerçekleştiremedim.

    sözlerime bugün gördüğüm şöyle bir tweet ile son noktayı koyuyorum:

    "siyasetten bıktım, biraz da şununla ilgileneyim dediğiniz ne varsa gelip onu da s*kecekler. nefes alamayacaksınız."
App Store'dan indirin Google Play'den alın