abdülkerim bardakcı

	Abdülkerim Bardakcı
	Takım	:	Galatasaray
	Mevki	:	Stoper
	Yaş	:	30
	Boy	:	1.85
	Uyruk	:	Türkiye

• 4101

  biraz şanslı olmasak her maçta gol yedirir. bu kadar hantal bir stoper olmasına rağmen her maçta dripling yaparak topu kaybediyor dönüşü de kalemize sürekli gol pozisyonu olarak geliyor. teknik heyetten biri de çıkıp sen ne yapmaya çalışıyorsun kardeş demiyor, akıl alır gibi değil. her maç aynı terane.
• 4102

  zorunlu tanım: fetret devri yerini gerileme devrine bırakmış vasat futbolcu.
  
  geçen yıldan beri en ofsayt entrylerimde şöyle bir şey var ve geçen yıldan beri takımda olmadığı gibi kendisinde de iyiye doğru değişen hiçbir şey yok bu konuda. kerem aktürkoğlu 'nun topu uzaya dikme sevdası kadar dikkati çekip önlem alınma ihtiyacı hissedilmedi mesela bu arkadaşın top sürme özentiliğine. sinan yılmaz'dan aynılarını dinleyince gelip "ben demiştim" diyesim geldi, çünkü demiştim yani. rahatladım.
  
  (bkz: #3792054)
• 4103

  abdülkerim kötü bir futbolcu değil fakat kendisi deparla santrfor mevkiine çıkacak orda ara paslar atacak bir futbolcu hiç değil. bu konuda uyarı almıyor belli ki. ama ne zaman ileri çıksa dönen topu tehlikeli atak olarak kalemizde görüyoruz maalesef.
• 4104

  topla çıkmalarını geçiyorum, zıplayamadığından ve boyu görece kısa olduğundan cepheden gelen topları bile karşılayamıyor. bu sebeple uzun vurulduğunda top bizim ceza alanı çevresinde sönümleniyor ve rakibe rebound veriyorsun, atak sürekliliği sağlatıyorsun. ayrıca kendisi gibi diğer defans oyuncularımız da aşırı derecede sakar ve konsantrasyondan uzak. bu sebeple de zaten galatasaray takımı hemen hemen her maç en az iki gol yiyerek bitiriyor maçı. her maç üç ve daha fazla gol atman gerekiyor maçı kazanmak için. hücum formsuz olduğunda da bu şekilde maç kazanamıyorsun normal olarak.
  
  devre arasına kayıpsız girerek çok büyük bir avantaj sağlamıştık. kendisinin yerine iyi bir sol stoper almamız gerekiyordu. bunu da herkes biliyordu. ancak skriniar' ı rakibe kaptırıp, defans konsantrasyonu en yüksek adam nelsson' u yok pahasına elden çıkarınca, bir de üstüne cuesta gibi bir adamı alınca zaten güçlenmen gereken yerde daha da zayıflattın takımı. onun için bu yaşananların hiçbiri sürpriz değil.