daralan hatlar arasına sokmamız gereken oyuncular;
frankowski,
mertens,
yunus akgün, biraz
morata, belki belki
yusuf demir… yusuf demir’i rotasyona dahil edemediğimiz için eleyebiliriz. morata sakatlıktan çıktı. yunus da öyle. mertens ancak yorulmuş rakibe etkili olabiliyor. elimizde kalan tek opsiyon frankowski’yi de sağ beke haps ediyoruz.
tüm bunlar yerine
osimhen’i hatlar arasında(u: geriden koşu atması ve stoperleri maniple edebilmesi için 2.forvet ile sürekli yer değiştiren bir görevde),
kutucu’yu en uçta, mertens’i onları besleyen rolde ve frankowski’yi de sağda kullanacağımız bir 3’lüye ihtiyacımız var. 3’lü stoperin sağında lemina oynayabilir. böylelikle
torreira ve lemina’nın da üst üste binmesini engellemiş olabiliriz. aynı zamanda
davinson gibi topla çıkabilen bir opsiyon daha yaratmış oluruz.
bununla beraber
sara’nın sakatlık sonrası fiziksel bir düşüş yaşadığı ortada fakat onu olduğundan da kötü gösteren bir diğer durum boşlukların sıkışık olduğu bir bölgede oynaması gibi geliyor bana. verilen görevi yerine getirmek için yeterli oyun bilgisi ve top tekniği olsada kısa mesafede çabukluk da gerektiriyor, savunmayı dengesiz yakalamak ve hırçın ön liberolardan kurtulmak çeviklik işi…
sara’yı torreira’nın yanında mertens’i, yunus’u ya da bunlara top aldırmamak için maniple olmuş savunma oyuncularının arasına sızmış barış, osimhen ya da 2.forvet olarak osimhen’in çektiği stoperlerin arasına koşu atabilecek kutucu’nun sızmalarını ödüllendirebilir bir pozisyonda kullanmak onu daha önemli bir tehdit haline getirebilir. fiziksel düşüşünü de sola yakın oynatıp yanına barış ya da
sallai gibi mücadele gücü yüksek bir oyuncuyla defolarını ve yükünü azaltabiliriz.
abdülkerim’in ağırlığı savunmada en büyük zaafımız gibi görünüyor. savunmayı orta sahaya çektiğimizde orta sahadan o bölgeye manipülatif bir orta saha oyuncusu sokuyor rakipler, arkasını işleyip duruyorlar. bunun yerine 3’lün ortasında karşılama görevi onu daha rahat ettirebilir. sertliğiyle santrafoları ortadan yıpratabilir. bence yine defo yaratır ancak 4’lü ya da 3’lü farketmeksizin sola yakın oynadığında sürekli oradan deliniyoruz, takımın üzerinde tedirginlik yaratıyor ve rakibe umut veriyoruz. bizim de baskı şiddetimizi olumsuz etkiliyor. orada
jakops olduğunda bu defolar aşırı görünmüyor ancak şu anda yok.
üstün körü bir analizle rakip sahaya şöyle yerleşmemiz gereken bir maçtır, sezonun geri kalanına referans olacak bir maç olmalıdır ancak beklentim düşük:
https://galatasaray11.com/e/1n8gm7zvgalatasaray maçları çok uzun zamandır 90 dakika sinir stres ile izleyerek sonunda mutsuz olduğumuz bir aktiviteye dönüştü. beceriksiz yönetimimiz dolayısıyla tüm takımı sürekli saha dışı faktörlerle karşı karşıya bıraktık. umarım ama umarım bugün uzun bir süre sonra futbol oynarız…