• 197
    az biraz yeşil sahaların havasını bilen ayağı topa değmişlerin rahatlıkla anlayacağı üzere fiziksel anlamda takımdaki iki çürük elmaya rağmen ilk yarısını berabere kapattığımız maç.

    iki çürük elmadan birisi rahatlıkla tahmin edileceği üzere feghouli. diğeriyse sanılanın aksine babel değil, taylan antalyalı. ikisi de uefa avrupa ligi seviyesinin altında fizik kapasiteye sahip. özellikle feghouli o kadar sırıtıyor ki arkadaşları takım savunmasında onun yerine koşmak, daha agresif olmak zorunda kalıyorlar.

    morutan içeri, feghouli dışarı yaparsak savunma direncini 1 tık daha üste çekebiliriz.
  • 202
    ilk maçtaki gibi golü atan kazanır şeklinde giden br maç. sahada bir taktik savaşı var ve herkes birbirinin açığını kovalıyor. lazio çok fazla duran top şansı yakaladı bence. neyse ki değerlendiremedi. biz sakin kalmaya devam etmeliyiz. tribünler boş denecek kadar az. tribün baskısı olmaz. hakemler cozutmaz ve biz de hata yapmazsak bu geceyi mutlu geçiririz.

    maçın başında babel ve feghouli tercihini böyle kritik bir maçta deneyimli isim olmaları açısından mantıklı buldum ama hücum yeteneğimizi çok düşürüyor ikisi birden varken. daha önce de dediğim gibi ileri uçta halil-kerem ve morutan gibi isimlerin en az ikisi olursa pozisyon bulmakta zorlanmıyoruz. şimdilik oyunu tutuyoruz. umarım gol yeyip de gol atmak zorunda kalarak bu değişiklikleri yapmayız çünkü savunmaya kapalı bir lazio'yu açmak gerçekten mucize olur. genç oyuncularla daha zor olur bence.

    neyse umarım ikinci yarı bitiş düdüğüyle birlikte 2022 mart ayını beklemeye başlarız.

    bu arada ciddi manada alexandru cicaldau'yu gözler arıyor. adam yarım sezon bile geçmeden takımın olmazsa olmazı oldu.
  • 204
    gene rakibi oynatmadığımız maç. nasıl oldu bilmiyorum ama galatasaray avrupa'da çetin ceviz oldu. ama bu bir eksiklik çünkü baskı kurmamız gerekse yine beceremeyecektik.

    oysa bizim takım büyük takım. sürekli oynatmamaya dayalı oyunlarda başarı sağlamanın uzun vadede anlamı yok. bu maçta yine takım en doğru ve en olası şekilde oynuyor. ama lige dönünce yine kabızlık başlayacak.
  • 371
    ne istediğimiz, ne yapmamız gerektiği ve her şeyin bizim elimizde olduğu bir maçtı. neredeyse her şeyi doğru yaptık.

    neredeyse diyorum. çünkü çok iyi bir defansif oyun ve dirayet örneği göstersek de eksik bir şey vardı. mevzu eğer daha ilerilere gitmek ise halletmemiz gereken çok önemli tek bir şey var. bu takım artık duran toptan gol bulması ve aslında tehlikeli pozisyon yaratması gerekiyor.

    bu maçta da çokça gördük. o duran topu bir şekilde kazanıyoruz. eğer bir tanesini gol yapabilseydik -ki tüm süper lig için de geçerli- maçı güle oynaya bitirebilirdik.

    başka bir yanı da rakipleri faul yapma veya dikkatsiz uzaklaştırma konularında hoyrat davranmaktan alıkoyabilir ve oyunu daha rahat oynayabilmeniz ihtimalidir bunun.

    çok şey değişir, duran topları daha efektif kullanmaya başladığımızda.

    öte yandan başka bir problem ise bizim yaptığımız fauller. bu maçı izlediğinizde rakibin nerede oynamasını istediğimizi net bir şekilde görebilirsiniz. maçın hemen hemen genelinde rakibin ikinci bölgesindeki kenarlarda kalmasını, oyunu oralarda oynamasını istedik. top oralara indi. geri döndü. tekrar oralara indi. merkeze rahat top indirtmedik. özellikle lazio doldur-boşalt'a dönmeden önce ve hele hele ilk yarıda. ve evet sarri'nin takımı olsanız da doldur boşalt bir opsiyon... fakat sıkıntı şu rakibe oynamasını istediğimiz yerlerde çok fazla duran top şansı veriyoruz. vermememiz gerek.

    rakibin orada oynamasını istemek ile oradan duran top kullanmasına izin vermek arasında dağlar kadar fark var. duran toplarda daha organize, daha oturaklı, daha çoğul olarak hücum edebiliyorsunuz. mesela en azından stoperleri de ceza sahasına gönderebiliyorsunuz.

    biz bu maçları daha fazla oynayacaksak ve daha ileri gitmek istiyorsak duran toplarımızı hem hücum hem savunma yönünde geliştirmeliyiz. duran topları kullanmak ve savunmak bir şey. takımımızın kazanmasını ve rakibe vermemeyi de geliştirmeliyiz. bu nerede duran top kazanmak istediğimiz ve rakibe nerede duran vermememiz konusu...

    bu duran top konusu emin olun süper lig maçlarını da etkiler. kapanan rakiplere karşı galatasaray'ın geçiş oyunu etkili değilmiş diyorlar. eee? duran topla rakibi açarsın, "1-0 yenilgi bize yeterli" demeyeceğini umduğum rakibini güçlü olduğunu söylediğin oyununla vurursun.

    transfer, transfer, transfer deniyor ya... evet, bu takımın en acilinde bir duran top organizasyonu transferine ihtiyacı var. ben çok sakin bir şekilde istediğimizi alacağımızı bilerek izlediğim bu maçta bunu gördüm.

    hem avrupa macerasında hem de süper lig tiyatrosunda ilacımız gibi geliyor bana.

    güzel maçtı vesselam. aslında maçların beklentisi, hedefiniz belirliyor o hissi değil mi? öyle gümbür gümbür oynamak her maç için gerekli olmayabiliyor seyirden zevk alabilmek için. açıkçası ben hiç sıkılmadım maçı izlerken. galatasaray tarafından maçı izlememe, topla sürekli -ilk 30 dakika hariç- rakip oynamasına rağmen.

    ha bu arada galatasaray, geçiş oyununu hiç ama hiç oynayamadı bu maçta. oysa o geçiş oyununu izlemek acayip keyifliydi avrupa'da. yani galatasaray aslında geçiş de oynamadı. full metal defensive...

    daha çok şey istiyorum bu maçla ilgili ama neyse.

    teker teker...
  • 80
    takım bu sene bize, avrupa'da farklı bir oyun izlettirmeye alıştırdığı için çok kolaymış gibi gözüken maç.

    bu yüzden ben ciddi ciddi; bu maçı, deplasmanda oynanacak bir yeni malatyaspor maçından ya da içerde oynanacak bir konyaspor maçından daha garanti ve kolay görüyorum.

    birisi bana, "yeni malatyaspor maçı ne olur?" diye sorsa; "çok zor maç, hiç tahmin edemiyorum" derdim.

    "lazio maçı ne olur?" diye sorsa, "çok rahat kazanırız" derdim. *
  • 26
    öneminin anlaşılması gereken maç. bu maça kadar yenilmedik, yine yenilmememiz gerekiyor. bu neden önemli? 5 maçtır elinde tuttuğun ve şu ana kadar toz kondurmadığın liderliği tek maçta, arkandakine kaptırmaman için. bu zaten bence yeterince önemli sebep. ikincisi, bu liderlik sana avrupa'da maç oynamadan bir tur atlama şansı veriyor. o tur atlama da şampiyonlar ligi organizasyonundan gelen takımlarla, en azından bir tur muhatap olmama anlamı da taşıyor. üçüncüsü, avrupa kupalarında uzun ama uzun zaman sonra bahar aylarını görme şansı veriyor. dördüncüsü, avrupa'nın ikinci kupasında son 16'ya kaldığın için hatırı sayılır bir gelir elde etmen anlamına geliyor.

    şimdilik en önemli maçımız budur kanımca. 5 maçta koruduğumuz liderliği tek maçta teslim etmememiz lazım. lazio güçlü bir takım ama yenilmez veya, dizginlenemez değil. italya'ya 1 puan için de gitmememiz lazım bu arada. maçın favorisinin rakip olduğu maçlarda neler yapacağımızı da gördük. öne geçmek için oynamalıyız kesinlikle. sonrası, sonrası kendiliğinden gelir.
  • 116
    cicaldau'nun yokluğunun beni ciddi derecede korkuttuğu karşılaşma. ilk kez onsuz avrupa maçına çıkacağız ve içimde kötü bir his var. orta sahayı kiminle, nasıl tutacağız çok merak ediyorum. şu şartlar altında orta sahaya kimi koyarsak koyalım boş kalacak. hücum ve savunma kısmını bağlayacak bir futbolcumuz yok. sezonun en kritik ikinci maçında(ilki 5. maçımız olan marsilya maçı) tek "komple orta sahamız" diyebileceğim cicaldau'nun olmaması büyük talihsizlik. umarım bir şekilde oyunu tutmayı başarır ve gurubu lider olarak tamamlarız.
  • 120
    daha maç başlamadan bir oyuncu üzerinden hemen eleştirilerin başladığı maç.

    babel ve morutan ikilisi. belki babel'in sakinliğini, top tutmasını, tecrübesini kullanıp gidişata göre daha pır pır ama daha çok top kaybı yapma potansiyeli olan morutan'ı sonradan oyuna alacağız.

    maçın kilidi ve şifresi her ne ise babel, morutan ikilisinde olmayacaktır diye düşünüyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın