• 280
    1992 yılında galatasaray futbol takımının başına geçen feldkamp takım planlamasına gitmiş ve şu isimler ile kadrosunun temellerini atmıştı:
    bülent korkmaz (23), tugay kerimoğlu (21), suat kaya (24), okan buruk (18), hamza hamzaoğlu (22), arif erdem (20), hakan şükür (20), mustafa kocabey (17)

    bu gençlerin yanına takımın eskilerinden erdal keser, uğur tütüneker, muhammet altıntaş takımda kalmıştı. ayrıca bunların yanına iki tane tecrübeli adam stumpf, götz ve gütschow alınmıştı.

    sonra feldkamp ayrıldı ama o plana sadık kalınarak ve kadronun üstüne takviyeler ile devam edildi. hollmann, saftig, souness derken en sonunda terim geldi ve dokunuşları ile o kemik kadro büyüdü ve 2000 yılında avrupa kupasına uzanan kadronun bel kemiği ekibi oldu.

    ez cümle teknik adamlardan bağımsız olarak doğru planlamaya devam edilir ise bu kadro da ileride büyük başarılar elde edebilir. ama takımın başına 1996 terim'i gibi genç, dinamik ve hayalleri olan bir teknik adam lazım.
  • 282
    devamlılık esastır mantığı ile gelecek olan teknik direktöre amaçlar,planlar anlatılmalı.
    teknik direktör gitti diye planlamalardan vazgeçilmez.
    yeter ki yeri doldurulsun planlamaya sadık kalınsın.
    bazen kan değişimi iyi gelir. bu bakımdan transfer öznelerinde doğru yolda olduğumuzu düşünüyor yeni getirilecek hocaya da çok uçup kaçmadan aynı profilde oyuncuları istemesini tavsiye ediyorum.
  • 283
    sahip çıkamadığımız planlama. hocayla bile yürümüyorsa bu topraklarda gerçekleştirilemeyecek bir hayal olduğu ortada.

    zaten bu planlama anlatılamadı da doğru düzgün. sürüyle sakat/cezalı varken zaruriyetten arda'nın, babel'in oynaması böyle bir planlama yokmuş algısı yaratıyorsa taraftarını ikna edememişsin demektir.

    neyse oyuncuların son bonservislerini türk kulüplerinin ödüyor olması geleneği devam edecek belli ki.
  • 284
    fatih terim'in de teoride benimsemediğini düşündüğüm planlama.

    3 yıllık planlamanın söz konusu olduğu yerde:
    * takımın 3 kalecisinin 35 yaşındaki fernando muslera, 35 yaşındaki fatih öztürk ve 27 yaşındaki ismail çipe olmamasını isterdim. en azından birisi altyapıdan genç bir çocuk olabilirdi.
    * atalay babacan'ın bartuğ elmaz'ın daha fazla süre almasını beklerdim.
    * sofiane feghouli ve ryan babel'in daha az süre almasını beklerdim.
    * arda turan'ın kurtarıcı olarak oyuna girmesini hiç beklemezdim.
  • 288
    sona ermemesi için terim ile yollar ayrılan planlama. fatih terim sahaya öyle plansız öyle organizasyonsuz bir takım çıkarıyordu ki berkan, cicaldau, morutan, mohamed, halil vs. her biri sorgulanır olmuştu, her biri yetersiz görülmeye başlanmıştı. futbolcular gelişmiyor, geri gidiyor ve özgüvenlerini kaybediyordu. bugün ortaya konan transfer stratejisi galatasaray için bir tercih değil zorunluluk. 3-4m euro yıllık ücretlerle 28+ yaşında futbolculara verilecek para kalmadı. doğru gençlere yatırım yapıp o gençlerin buraya geldikleri günden daha iyi futbolcular olmasını sağlamak zorundayız.

    fatih terim'in ayrılık şekli tartışılabilir ama hocanın basın toplantılarında bahane olarak sunmak dışında bir ilgisi yoktu 3 yıllık planlama ile. babel ıslıklanmasa oynamaya devam edecekti sezon başı. geçen sezon şampiyonluk yarışı verilirken hiç oynayamayan feghouli as oyuncusu oldu bu takımın morutan yerine. mohamed, diagne, halil hepsinin transferlerini yapan fatih hoca bitiricilik sorunundan bahsedip santrafor istiyordu. emre akbaba kendi hocaya gelip gitmek istemese bugün takımda olacak ligin ilk devresinde de hatrı sayılır maç oynayacaktı. hoca ile bu şekilde yolların ayrılması benim de zoruma gitti ama gerçekleri eğip bükmeye gerek yok. kimse kimseye masal anlatmasın burada.
  • 290
    sadece galatasaray için değil, bütün kulüpler için zorunlultur. tercih değil, zorunluluktur. önünde bankalar birliği ödemeleri varken, ekonomin eksideyken, borçların yüzlerce milyon euroyken, eskisi gibi 60 70m euroluk maaş bütçesine sahip takımlar kuramazsın. geçti o dönemler. oyuncu satmak zorundasın, döviz bazlı en net gelir kaynağın, oyuncu satmak çünkü.

    geldiğimiz noktada, yatırım yapılan oyuncular geri gitmeye başlamış, mental olarak çökmüş, sahada oynanmaya çalışılan oyunla, eldeki oyuncu profilinin çakışmadığı bir durum vardı. hocayla yolları ayırmanın, bu noktada mantıklı geldiği bir gerçek. sorun sadece skor değil, oyun anlamında da ileri gidemedik. 6 ayda bitiricilik sorununu çözemedik. elimizde 3 forvet varken, bunlardan biri, 1 sezonda ligde en çok gol atan oyuncuyken, diğerinin bitiriciliği geldiği güne göre, fersah fersah geri gitmişken, 6 ayda bir adım ileri gidemedik bitiricilik anlamında. benzer bireysel hatalardan yediğimiz gollere çözüm bulunamadı, aynı oyun planında ısrar edildi.

    kendimden daha çok fatih terim'i seviyorum. ama ben ilk önce galatasaraylıyım. takımımı düşünmem lazım. 7 mağlubiyetin, 6 beraberliğin tamamı hakemler yüzünden olsa, takım sahada çat çat oynasa da kaybetse, hocanın gönderilmesine tepki verirdim ama bugün, bu ayrılığı anlıyorum, mantıklı buluyorum. duygusal davranarak, galatasaray'ın uygulamak zorunda olduğu bu projeye zarar vermeyelim, bu proje bizim tek çıkış noktamız.
  • 291
    aksi yönde gerçekleşecek ilk olayda yönetim ve o anki teknik direktör istifa edene kadar yangın tayfaya katılacağım planlamadır.

    madem iyi kadro kurabilecek paramız var bunu orada terim varken de yapabilirdiniz. meydan boş kalınca galatasaray'ın parasını yemek için ellerinizi ovuşturuyorsanız avucunuzu yalayacaksınız. kime borcunuz varsa gidin kendi imkanlarınızla ödeyin.
  • 292
    ne yönetim ne de hoca. galatasaray taraftarıyla planlama yapılmaz. tek maçla futbolcu-hoca-başkan harcayan nefret dolu bir kitleye genç futbolcu sunarsan onu yer bitirir. bun rağmen gene çok çok iyi durumdayız. kerem'i çıkartabildik.

    3 yıllık planlama doğru bir söylem mi tartışılır. transferde genç futbolcuları tercih etmek son derece mantıklı birşeydi hele hele falcao olayından sonra. fatih terim'in aşırısı formsuz olması ve iyi futbol oynamayı çözememesi, kafasındaki sistemle galatasaray'ın gerçeklerinin uyuşmaması kendisi açısında bu planlamayı sekteye uğrattı.

    fatih terim'den sonra bu işe sahip çıkabilecek hoca tipini bulmak önemli şimdi. eğitici bir hoca olması gerekiyor. futbolculara tıpkı altyapı futbolcuları gibi davranacak onlara duracakları yeri gösterecek, taç atmayı öğretecek bir eğitmen hoca. fatih terim bunu yapamıyordu açık söylemek gerekirse. belki bu vakitten öğretmeyi kendine yediremiyordu ya da öğretiyordu da futbolcu bunu alamıyordu. duran top, taç atışı, korner hepsi sıkıntıydı. işte bize bunların hepsini öğretecek, futbolun temelini yerleştirecek bir hoca tipine ihtiyacımız var. böyle bir hoca getirirsek taraftar sabreder mi? kesinlikle etmez 2. yenilgiden sonra onu yer, bitirir. galatasaray'ın şansızlığı taraftarının nerfet dolu olması, sabırsız olması ve negatif enerji ile hareket etmesi. bu kitle ile 3 yıllık planlama çok ama çok zor. gönlüm bu projenin başarıya ulaşmasını istiyor ama gerçekler bana tam tersini söylüyor.
  • 295
    doğru, gerekli ve mevcut şartlarda mecburiydi ama sadece 40 küsür oyla seçimi kazanabilen tam bir konsensüs sağlanamamış ve ilk fırsatta kendisine belki de seçimi kazandıran isim olan fatih terim'i gönderebilecek bir başkan ve yönetim ile zamanlama olarak yanlışmış.

    hatta fatih hoca açısından da böyle bir planlama için zamanlama yanlışmış. mesela, dördüncü döneminde 2 şampiyonluk 1 türkiye kupası ve 1 süper kupa sonrası 2019-2020 sezonuna böyle bir planlama ile başlasaydı, muhtemelen ligde 22 puan fark geride olsak, türkiye kupasından elensek hatta avrupa liginde bile devam edemeseydik çok fazla problem edilmezdi.

    ancak, fatih hoca bu sezon* bu planlamaya başlarken yaptığı yorumlarda, sanki 2019-2020 ve 2020-2021 sezonlarında bu takımın başında değil ve herhangi bir başarısızlık yokmuş da yeni başlıyormuş gibi davrandığını gösteriyordu ama taraftar açısından oynanan oyun ve başarısızlık eleştiriliyor, kredisi azalıyordu.

    sanıyorum, burak elmas'a sonuna kadar yanında olacağı konusunda fazlasıyla güvendi ama desteğe ihtiyaç duyduğu zamanlarda beklediği desteği bulamadı ve 3 yıllık planlamanın en güvenilir aktörü fatih terim ile yollar ayrıldı. yönetim, bu planlamayı sürdürmeyi çalışacak gibi görünüyor ama birkaç kötü sonuçtan sonra ciddi tepkiler ile karşılaşacaklar ve planlamayı bir noktada tamamen rafa kaldıracaklar gibi görünüyor.
  • 296
    güzel düşünceyle başlanıp maalesef doğru gitmeyen planlamadır. enteresan şekilde kerem aktürkoğlu haricinde oynayan tüm genç oyuncuların performansı ilk geldiği güne göre düşmüştür. gençleşme planı doğrudur ve gereklidir ancak elinizde sistemsiz ve sıkıcı futbol oynatan bir hoca olduğunda türkiye'nin en büyük futbol kulübü küme düşmeme hesabı yapar hale gelebilir. "3 yıllık planlama yapıyoruz, sabredin" bahanesinin arkasına saklanıp ajitasyon yapmak komiktir çünkü haftalar ilerledikçe güzel futbol izlemek yerine daha kötü bir futbol izledik.
  • 297
    bir tek fatih terim ile yapılacağını düşünmediğim planlamadır. dünyada bir çok çeşit teknik direktör vardır. bazıları turnuva direktörüdür. anlık müdahaleleri iyidir, rakibe göre çalışır. bazıları uzun soluklu proje direktörüdür. kendi oyunlarını oturtur, başarı alır. bazıları genç futbolculara mantalite oturtmak ve olgunlaştırmakta ustadır. çeşit çeşit insan var. bu özelliklerin bir çoğuna sahip iseniz büyük ve elit direktör oluyorsunuz. ayrıca bu insanlar hep ekipçe başarılı olurlar. tek başına dünyayı fethedemezsin. yönetici adam her şeyin en iyisini bilmek zorunda değil. önemli olan bilen insanları bir araya toplamak ve yönetmek.

    bizim planlamamız imparator ile başladı. bu planlama da onun gibi lider biri ile yapılmalıydı zaten. ancak söylenen ile uygulanan arasında dağlar kadar fark vardı. fatih hoca tek başına bu işlere kalkıştı. onun tecrübesine sahip bir insan selçuk ve necati ile bu işin yapılmayacağını bilir. bilerek lades olduk. bu sebep ile kimse planlama falan inanmadı. büyük şirketlerde gündemi yakalayabilmek için dönüşüm ofisleri olur. bunların başında bu işleri yürüten tecrübeli adamlar olur. biz de oyun planı oluşturacak, yeni düzen kuracak, hücum planı oturtacak, antranman programları düzenleyecek, performans takibi yapacak, kişisel gelişim planı oluşturacak, alt yapıyı yakından takip edecek bir tane adam vardı. bu sebeple başarı olmadı.

    şimdi gelelim asıl mevzuya. bu olayda fatih hoca başarısız oldu diye gelecek olan yeni teknik ekibe ateş püskürmek sanırım coğrafya kaderi. yeni ekip gelir, ekibe bakılır. tecrübeleri yaptıkları görülür. takip edilir. hamlelere bakılır. sonra karar verilir.

    fatih hoca imparator olduğu için her türlü imkan verilmiştir. yerine başka biri olsa 3. haftadan teneke bağlardık. lütfen kimse hocaya destek olunmadı demesin.
  • 298
    eylülde takım kurup üzerinden dört ay geçmesine rağmen oyunda en ufak bir ilerleme yoksa, tam tersinde hem oyun olarak hem de oyuncular bireysel olarak geri gidiyorsa bu planlama ile yola çıkan teknik direktör ile ister istemez yol ayrımına gelinir. ancak bu planlamanın bozulacağı anlamına gelmez, gelmemelidir. tabi bizim yaptığımız planlama tamamen teknik direktöre bağımlıysa teknik direktör gitmesi ile planlama da sona erer. galatasaray gibi büyük bir kulüpte planlamalar kişilerden bağımsız, kurumsal olmalıdır. önümüzdeki süreçte bunu göreceğiz. bu planlama kişiye bağımlıysa vah ki ne vah.
  • 299
    bu plan galatasarayı gençleştirme, gençleştirirken başarının da yanında gelmesi ve futbolcuları al parlat sat taktiği değil mi ben yanlış anlamadıysam durum bu. yaz transfer döneminde başkan çıkıp falcao,babel, feghoulinin maaşları çok yüksek bu futbolcularla yolları ayırmak için görüşüyorum demesinin ardından hoca bu üç futbolcuyu da ilk 11de oynatmadı mı? babel ile feghouli takımda tutmadı mı? hatta köy takımına karşı iyi oynayınca övmüşlüğü de var. plana ilk aykırı hareketi de hoca yaptı. üzerine istediği futbolcular alındı. hatta hocayla diyaloğu olan tansel taşanların(kazan dairesi) dediğine göre listenin ilk sıralarındaki oyuncular geldi 25 milyon euroluk yatırım yapıldı. takıma 8 milyon euroya aldırdığın luyindamayı beğenmeyip üzerine 7 milyon euroya nelsson'u alacak kadar lükse de kaçıldı. sonra da çıkıp ben hayatımda almadığım riski aldım diye açıklama yapıyor. ne riski ya. risk dediğin yaşlıları sepetlersin ben sağ kanatta bu sene yunus ve barışla oynayacağım stoperde luyindamayı adam edip yedekleri ışık kaan alpaslan ve emin olacak. tekniği olmayan berkana 4 milyon bayıltmak yerine atalayla bartuğu monte etmeye çalışacağım dersin o zaman risk olur. o zaman tüm taraftarlarda derki ekonomik şartlar belli altyapıya yöneldik. elimizdekini yükselteceğiz artık bu malzemelerden ne çıkarsa kabüldür. öyle bir durum da yok. sonra bu takım'a ocak'a kadar sabredin diye kendisi söyledi aralık son maçında 2. lig küme hattındaki takımın yarısı eksik denizliye kendi evinde elendin ocak'ın ilk maçında da 45 dakika kaleci degajı ile oyun kurmaya çalıştığın maçta lige yeni çıkmış giresun'a karşı doğru dürüst atağın olmadan yenildin. liderden de 22 puan fark yemişsin. ilk sezon git şampiyon ol beklentimiz yoktu da bu kadar transfer ile en azından konyaspor, hatayspor kadar da top oynamayı istemek en doğal hakkımız. planla ilgili bir sıkıntım yok kurtuluş böyle bir reçetede ya da kulübü komple satmakta. umarım plan düzgün işlenir artık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın