• 901
    avrupa'nın büyük takımlarına psikolojik bir üstünlük kurduğumuz, ilk defa duygusal değil mantıklı hamleler yaparak türk değil avrupalı gibi hareket ettiğimiz bir transfer sezonu oldu. hemen her noktasıyla çok zorlu bir dönemi bu kadar temiz ve başarılı atlatmak da çok önemliydi. iki sene şampiyon olamamanın getirdiği baskı, dursun özbek yönetiminin başarısızlıkları nedeniyle taraftarın enerjisini ve ümidini yitirmesi, kadromuzun genel itibariyle kalitesiz oluşu dolayısıyla hata yapmaya elverişli olmayan bir ortam mevcuttu ki hata hatta hatalar yapıldığı taktirde önümüzdeki belki beş yılı tehlikeye atabilirdik. neyse ki cenk ergün ve igor tudor gibi iki vizyonlu ismin sayesinde bugünkü başarılara bakmaksızın geleceğimizi kurtardık.

    her mevkisiyle dengeli, çok güçlü, başarıya kilitlenmiş, karakterli, hırslı ve tempolu bir kadro kuruldu. ilk on birde ''ya şu adamın yerine de bir transfer yapsak keşke'' diyebileceğimiz bir tane bile isim kalmadı. bununla birlikte yedek kulübesini de garry rodrigues, martin linnes, serdar aziz, eren derdiyok, belki tolga ciğerci gibi oyuncularla zenginleştirmiş olduk. savunmada iki hücumcu ve tempolu beke artı olarak biri kule biri hızlı olmak üzere iki stoper transferi yaptık. orta alana arasan tarasan daha iyisini getiremeyebileceğimiz fernando- ndiaye- belhanda üçlüsü transfer edildi ki gerçekten de bu üçlü türkiye lig tarihinin en iyi bir iki orta alan grubundan biridir, yine gomis ve feghouli gibi bölgelerinde tam aradığımız özelliklere sahip oyuncuları getirdik.

    ancak bu güzellikler kadar önemli olan bir şey varsa o da ilk kez avrupalı gibi hareket etmemiz, büyük kulüplere psikolojik bir darbe vurmamızdı. belhanda transferi mesela,

    nice belhanda'yı istiyor, yaz boyunca uğraşıyor uğraşıyor ama gerek oyuncunun kulübümüzü istemesi gerek kulübün masada nice takımına göre ağır basmasıyla oyuncu galatasaray'a transfer oluyor. biz sneijder gibi kaliteli olmasına rağmen artık düşüşte olan, fiziği ve mental yapısı eski seviyesinden uzaklarda, takımdan göndermeye uygun gördüğümüz bir futbolcu yerine 28 yaşında, aradığımız tempolu futbola en uygun on numaralardan biri olan belhanda'yı alırken nice takımı da belhanda'nın yeri için dolduramadığı o boşluğu bizim istediğimiz futbola uygun görmediğimiz sneijder ile doldurmak mecburiyetinde kalıyor. halbuki nice takımı da en az bizim takım kadar tempoya ve fizik güce ihtiyacı olan bir takımdır. sonuç olarak plansız ve programsız hareket eden, tıpkı bir türk takımının yapacağı şekilde oyun profiline uygun oyuncudan doğan boşluğu oyun profiliyle alakası olmayan ama isimli bir oyuncuyla dolduran nice takımı sezona çok çok kötü girerken belhandalı galatasaray'sa skoru geçtim oyun olarak avrupa'nın en iyi 7-8 futbolundan birini oynuyor.

    denayer transferi,

    bir yıldır manchester şehrinden çıkmıyoruz denayer'i takıma katmak için, manchester city kulübü de oyuncuyu ''sittinsene türkiye'ye göndermem'' diyor. sonuç olarak denayer kendisine gelen tüm teklifleri reddedip galatasaray'a transferinde bu kadar ısrarcı olunca da sittinsene göndermem diyen manchester city kulübü seve seve yolluyor oyuncusunu. böyle bir transfer hikayesi pek göremezsiniz ingiliz kulüplerinde. oyuncular genellikle city, united gibi takımların yedeğinde kalacağını bilse bile ayrılmak istemezler, olur da başka premier lig takımına transferleri söz konusuysa da doğrudan ilk tercih olarak epl takımını seçerler. ve kulüp yetklilileri istemedikçe de bir oyuncu takımdan ayrılmaz ya da kulüp yetkilileri bir transfere ''mecbur kalmaz.'' denayer transferinde man city takımı mecbur kalmış, galatasaray tarafından psikolojik olarak ezilmiştir. galatasaray takımı üstün gelip ''benim dediğim olur'' demiştir bir bakıma.

    asamoah transferi,

    juventus oyuncuyu göndermek istmemesine, takımın en önemli oyuncularından biri olarak görmesine rağmen oyuncunun ve galatasaray'ın tabiri caizse zorbalığı neticesinde kulüp oyuncusunu satmak durumunda kaldı. zorbalık dediğim yanlış anlaşılmasın, futbolun ve pazarlığın içindeki tatlı blöfleri kastediyorum. asamoah ve galatasaray juventusa'a ''şimdi izin vermezsen transfer seneye bedavaya gerçekleşecek'' dedi, oyuncu galatasaray'a gitmekte diretti neticede de transfer gerçekleşti. burada da galatasaray kulübü ağırlığını gösterdi diğer kulüplere. yine ''bir oyuncuyu istersem alırım'' imajını yaratmış oldu kulüp.

    bakın bunlar küçük şeyler gibi görünse de çok önemli detaylardır. dikkat ederseniz bu yaz galatasaray gündemine kimi aldıysa o ismin transferini gerçekleştirdi. manchester city, juventus gibi takımları transfere onay vermelerine mecbur bıraktı. bunlar çok hoş şeyler. bu hoşlukların yanında da mantıklı ve doğru hamleler yapılınca tadından yenmez bir hal aldı.

    galatasaray tarihinin en doğru en başarılı transfer sezonları listesinin kafadan ilk üçüne girecek bir sezon gerçekten. çok başarılı. olması gereken budur. devam...
  • 902
    oturdum bütün gün olası sol bek transferini düşündüm. boşa koydum dolmadı, doluya koydum almadı. aklıma gelen isimler şunlar:

    - nacho monreal: wenger hayatta bırakmaz, biliyorum. ama işte bir umut. kolasinac geldi, bellerin sol bekte de oynuyor filan diye belki kiralarız diye düşündüm.

    - christian fuchs: yani ne bileyim parasını versek belki leicester satar. ama parası nedir, onu bilemedim?

    - jaume costa: valla denize düştük yılana sarılacağız. hayır diyemem.

    - abdul rahman baba: dinamik ve süratli bir oyuncu. ama belhanda için "umursamaz" diyen taraftar kendisini 2 maçta yerin dibine sokar. bir de ortaları carole'ü aratmayacak kadar kötü.

    - guilherme siqueira: jaume costa'yı tercih ederim. işi bitmiş bir oyuncu ence.

    - martin olsson: eh yine idare eder.

    - davide santon: sağ ayaklı sol bek bana makul gelen bir olay değil açıkçası. o yüzden pek makul bulmuyorum.

    bizim seviyemizde ve şu saatten sonra alabileceğimiz başka bir isim gelmedi aklıma. bunlardan bile bir kısmı zor şu an. bu isimlerin altına ineceksen aziz behiç'i alalım bari yerli kontenjanını rahatlatırız.
  • 904
    ortam sakinleştikten sonra biraz düşünme fırsatı buldum.

    esas sorun asamoah gibi bir oyuncu bulamayacak olmamız değil, esas sorun kendisinden daha iyi bir sol bek de bulamayacak durumda olmamız. ne demek istediğimi şöyle açıklayayım:

    asamoah kabaca 10 üzerinden;

    6'lık bir sol bek
    8'lik bir orta saha
    7'lik bir sol kanat (forvet değil)

    olarak değerlendirilebilir. en iyi performansını orta sahada veren ancak sol bekte de oynayabilen bir oyuncu.

    asamoah olmadı, tamam. ama öyle bir zamanda olmadı ki hem bütçemiz hem de neredeyse her ülkede transfer döneminin kapanmış olması nedeniyle asamoah'tan daha iyi bit sol bek bulma şansımız da yok.

    mesela 10 üzerinden 8'lik bir sol bek de bulma şansımız çok çok düşük. piyango vurması lazım. zira şu dönemde 5-6 m €'ya böyle bir sol bek yok. benim aklıma gelmiyor.
  • 906
    kadro kendi içinde alternatif üretebilecek düzeyde. n'diaye yerine tolga, belhanda yerine n'diaye oynayabilir. yeri gelir ilk on birde başlar, yeri gelir iki kanadı da yedekleyebilir rodrigues. eren'e de sorumluluk düşerse geçen seneden daha faydalı olacaktır inancına sahibim. allah bu takımı yasin ve sinan'a muhtaç etmesin tabi.

    tek sıkıntı sol kanat. tudor'un sisteminde kanat oyuncusu vasatın üzerinde olmalı. takım adına işler her zaman olumlu girmeyecek elbette. şu ana kadar sağ kanat iyi işledi, form tutmuş feghouli ile daha da iyi olacak ama bu takım bir bütün. gidişat bundan sonra klişe olacağı için kısa kesiyorum.

    asamoah seneye formamızı giyer. sol taraf için saçma sapan paralar harcamaya gerek yok. kiralık genç bir oyuncu işimizi görebilir. zaten öncelikle linnes'te. olmadığı zamanlarda sırıtmayacak, scout ekibinin listesinde, artık güney amerika'dan mı olur, transfer sezonu devam eden portekiz liginden bir oyuncu mu olur bilemem ama kesinlikle büyük rakamlar vermeden bir oyuncu ile alternatif oluşturmamız yeterli. hiç bir oyuncu almamak ise çok riskli olabilir. iki, üç maç oynaması gerekse denayer burada nasıl olur ona bir şey diyemiyorum.
  • 907
    bitmesine üç gün kalmıştır. ben şahsen linnes'in kesinlikle yetersiz olduğunu düşünüyorum. sol bek pozisyonuna bir futbolcu kiralayıp, forvet'e de hızlı bir yedek alırsak rahat ederiz.

    ilk üç haftaya göre ilk 11'imiz bu şekilde görünüyor:
    --------------muslera--------------
    mariano-maicon-denayer-linnes
    --------------fernando-------------
    -------ndiaye--------tolga---------
    feghouli------gomis-----belhanda

    bu durumda yedek 11'imiz de bu şekilde olur:
    -----------------eray----------------
    tarık----serdar---ahmet--xxxxxx
    ----------------koray---------------
    -------selçuk--------donk---------
    sinan----------eren-----rodrigues

    kendine yer bulamayan oyuncular ise:
    de jong, hakan, yasin, emrah, umut, ismail, gökay, endoğan

    hamle oyuncularımız beni çok ürkütüyor. sol bek alırsak linnes iki tarafı da yedekler, bu durumda tarık'ın oynamasına gerek kalmaz. bu çok önemli.
  • 908
    eğer asamoah'ı devre arasında alacaksak ya da önümüzdeki yıl için anlaşacaksak, sol bek için en fazla kiralık bir isim gelmesi tercihimdir. olmazsa da linnes'in olmadığı maçlarda mariano'yu sola alıp denayer'i sağ beke çekebiliriz. avrupa kupası da yokken bence bizi bu rotasyon götürebilir.

    ama yedek kaleci şart oğlu şart. 3. forvet de gelse iyi olur.
  • 909
    iyi bir araba aldık ama sol tekerde baloncuk var.
    uzun yola gidilmez bu arabayla.
    linnes bu saldıran takımda çok aksamadı ama aksadı.
    yaptığımız preslerde hep linnes 2-3 adım geride kaldı.
    mariano direk rodriguez'in arkasında bitiyor, pres devamlılığı oluyor ama linnes kısmı biraz sıkıntılı.
    linnes'in oynamasından iş ahlakından memnunum ama uzun yola sadece linnes ile çıkamam.
    asamoah işi önümüzdeki süreçte nasıl sonuçlanacak kestiremiyorum ama yılsonuna kalacaksa kiralık bir isimle asamoah'ı bekleyelim.
    ara transferde juve'nin adam bırakacağını pek sanmıyorum.
    hayırlısı bakalım.
    en çok sevindiğim de koca kafa işinin bitmesi oldu.
  • 911
    muslera ve fernando'nun yedekleri yok. sol bekimiz hiç yok. linnes idare eder desek bile yedeği yok.

    selçuk, sinan, yasin, de jong, hakan gibi çöpleri bir şekilde elden çıkarabilseydik ve 2-3 tane potansiyelli genç alsaydık çok güzel geçirdiğimiz bir sezon olacaktı.

    as 11'e ek olarak 4 hamle oyuncusu (2 defansif ve 2 ofansif) ve bir güvenilebilecek bir kaleci ile etti 16. bu 16 futbolcunun dışında kalan tüm futbolcularımız kesinlikle ama kesinlikle 22 yaş altında, altyapıdan veya transferlerle ekibe kattığımız futbolcular olmalıydı.
  • 912
    eğer 2 gün içinde bir değişiklik olmaz ise, 34 sezon sonra ilk kez bir transfer dönemini türk oyuncu almadan kapatacağız.

    9 tane oyuncu aldık ve tamamı yabancı.

    mariano
    maicon
    denayer
    latovlevici
    fernando
    n'diaye
    belhanda
    feghouli
    gomis

    gerçekten de muhteşem bir transfer sezonu oldu. asamoah da artık nazar boncuğu olsun. zaten o da gelseydi ligi oynamaya bile gerek yoktu bence.
  • 913
    kesinlikle çok verimli bir transfer sezonu geçirdik. ben elden de jong, hakan, donk gibi isimlerden de kurtulursak ne ala.

    kadro mimarisi tandemler kağıt üstünde zaten çok iyidi. niye diye soracak olursanız dikkat ederseniz aldığımız oyuncular hem 26-31 arası yaşlarda yani bir futbolcunun genel anlamda en verimli çağı. birtek mariano ve gomis 30 üstü onlarında nasıl profesyonel olduğunu görüyoruz.

    birçok kişi gibi bende asamoah transferi olmayınca hayal kırıklığı yaşadım. çünkü 2 3 bölgeyi yedeklemesi hem de kalitesiyle fark ortaya kuracaktı. lakin linnes ve latovlevici sadece ligi bu yıl çıkarır kesinlikle. asamoah da gelirse sene sonu değmeyin keyfimize.

    birçok kişi daha genç potansiyelli topçular alınabilirdi diye düşünebilir lakin takım iskeleti futbol olgunluğuna ermiş adamlardan oluşturursun daha sonra rotasyona yada 11 e ufaktan genç oyuncuları serpiştirirsin. bizim seneye yapmamız gereken selçuk, yasin, eray ve sinan dan kurtulup yerli veya yabancı scout transferi yapmamız. tabi bu bruma gibi 12 milyona değil :)

    en kötü hali düşünüyorum oyuncuları yollama gibi kesinlikle kulüp bu anlamda kafası rahat çünkü gerçekten rahat kulüp bulacak zarar ettirmeyecek topçular aldık. küçük düşündü büyük kaybetti son yıllarda kulüp umarım herşey sarı kırmızı ve güzel olacak.
  • 925
    fernando, feghouli, bafetimbi gomis, mariano, latovlevici ve denayer'e (kiralık) toplam 17 milyon bonservis ödediğimiz transfer sezonu. 6 adam var burada hepsi de gerçekten iyi futbolcular. ortalama olarak kişi başı 3 milyon euro'dan aşağıda tutuyor. çok iyi iş yaptık bu yaz gerçekten.

    pahalı kısım ise belhanda, ndiaye ve mecburiyetimiz olan stoper bölgesinin transferi maicon. burası da şampiyonluğun tuzlu kısmı olacak inşallah :) hadi hayırlısı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın