• 285
    ilk yarı kötü futbol şansa kazanılan penaltı golü sonrasında yenilen pis bir frikik golü ama son dakika inanılmaz amatörce yapılan faul ve kırmızı kart. eğer 11 e 11 olsaydık bu maçı alırdık çünkü alanya 60 dakika o kadar çok önde bastı ki çok yoruldu ve sonrasında 15 dakikalık galatasaray lehine dönen futbol iptal edilen gol. hoca dakika 81 diagne + donk değişikliği takımı oldukça bozdu görüşündeyim, diagne ayakta duramıyor resmen. sonrasında oyun alanyaya döndü son dakika yıkıcı yenilen bir gol. dramatik yenilen son dakika golleri geçen yıldan beri bir hastalık halinde devam eder oldu. hoca zaten maç sonu bazı oyuncuların profesyonellikten uzak davranışları derken bu konsantrasyon kaybına vurgu yaptığı görüşündeyim.

    açıkçası çok yangın yapılacak bir durum yok en ciddi rakibin fenerbahçenin 4 puan gerisindesin ve fikstür olarak önümüz baya açık. puan kaybettiğimiz takımlar içerisinde en saçma olanı kasımpaşa mağlubiyetiydi. puan kaybettiğin iki takım fenerbahçe ve alanyaspor bence tolere edilebilir bu haftalar için diye düşünüyorum. önemli olan kolay maçlarımızda geçen yıl olduğu gibi boş beleş puanlar kaybetmemek.
  • 86
    alanya'dan daha güçlü bir takımız, ilk 2 haftadaki oyunumuzu oynarsak rahatça yenebiliriz. eksiklerimizden saracchi ve emre akbaba da döndü, etebo takıma bir tık daha alıştı. takımın çoğu milli takım kampına gitmedi ve dinlenme fırsatı buldu. seyirci desteği olmasa da iç sahadayız, alanya uçak yolculuğuyla geldi. haliyle favori açık ara biziz bence. iddianın bize 1.85, rakibimize 3.10 oran vermesi de bu görüşümü destekler nitelikte.

    açıkçası baskın olmayan bir oyun beni ciddi manada üzer.
  • 286
    2 fatih'in (hoca ve kaleci)kaleci verdiği avanslarla ve yine "uzatmalarda gol yemezsek ölürüz" hastalığı ile verdiğimiz diğer bir maç olmuştur. ilk yarı ikinci yarı çıktığımız 10 ile (yanlış yazmadım) çıksaydık ve maça sonradan herhangi birini soksaydık hatta kurallar müsaade ediyorsa kaleci yerine de oyuncu koysaydık daha kötü bir skor olmazdı.
    sahi kaleci oynatmak zorunlu mu?
    değilse 0-4-5-2 taktiği ile gol yesek bile daha fazla gol atıp daha keyifli maçlar izleyebiliriz.

    bu entry de aynı bizim takım gibi oldu.
  • 8
    etebo ve taylan büyük ihtimalle oynamayacak. ona göre bir kadro oluşturursak.

    fatih

    omar, luyındama, marcao, saracchi

    linnes(sağ iç), donk(ön libero), ömer bayram(sol iç)

    emre kılınç, falcao, babel

    belhanda ve fegulinin 2. yarı oyuna girmesi gerekiyor. formsuz olan bu iki oyuncuyu ilk 11 de inatla başlatırsak hem takıma, hem oyunculara zarar. ikinci yarı oyuna girmezlerse de bu iki oyuncuyu kaybederiz.

    linnes 3-5-2 veya 3-4-3 ün sağ kanadında veya
    4-3-3 sisteminin orta sahadaki sağ iç bölgesinde iyi oynayabilir.

    aynı şekilde ömer bayramda 3-5-2 veya 3-4-3'ün sol kanadında veya 4-3-3 ün orta sahadaki sol iç bölgesi ve bence 4-4-2'de orta saha sol olarak iyi oynayabilir.

    bizim genelde kullandığımız sistem 4-3-3. ön bölgedeki oyuncular koşan hızlı hareketli oyuncular olsa o zaman orta sahadaki oyuncuları daha pasör oyunculardan seçmek daha mantıklı olurdu. fakat ön taraftaki oyuncularımız babel, falcao, feguli, arda gibi durarak oynayan oyuncular oldukları için orta sahadaki oyuncuların ömer ve linnes gibi kanat özellikleri olması, hızlı olmaları, baskı yapabilmeleri önemli.

    bir takım kurarken en iyi oyuncuları sahaya sürmekten çok en uyumlu birbirlerini tamamlayabilen oyuncuları sahaya sürmemiz gerekiyor.

    mesela sağ iç pozisyonunda belhanda, sağ kanat feguli, sağ bek omar. topu sağ kanada attığında feguli ve belhanda aralarında sürekli pas yapıp sonunda topu geriye oynuyorlar. nedeni sağ kanattan koşanın sadece omar olması. rakip orayı 3 kişiyle kapattığında kanatlarda son çizğiye inip orta yapma ihtimali sıfırlanıyor.

    sağ iç linnes, sağ kanat emre kılınç, sağ bek omar olursa. bu sefer emre kılınç içe kat edecek ve rakibin sol bekinin arkasına sarkma ihtimali olan oyuncular linnes ve omar olacak. yani rakip sadece omar'a tedbir almayacak iki oyuncuya birden tedbir almak zorunda kalacak. bu durumda rakibin sol bekinin arkasına sarkmalar olacak.

    aynı şey sol kanatta saracchi, ömer ve babel içinde geçerli.

    eğerki hızlı, rakibin arkasına sarkabilen kanat oyuncuları alabilseydik o zaman linnes ve ömer gibi oyuncuları orta sahada kullanmamıza gerek kalmazdı. çünkü o zaman hem kanat oyuncumuz hem de bekimiz savunma arkası koşuları yapabilirdi. fatih hocanın şimdiki sisteminde sadece bekler savunma arkası koşu yapıyor. bunu öğrenen rakipler bunlara tedbir aldılar. dikkat ettiyseniz omar ilk geldiği kadar hücümda etkin değil.

    rakibi bu şekilde kanat oyunlarıyla açamazsak ikinci yarıda yorulan rakip karşısında belhanda, feguli gibi oyuncuları sokarak bu sefer rakibi ortadan delmeye çalışabiliriz.

    fatih hoca yine takıntılarına, yönetime mesaj vermelere devam etmez teknik direktörlük yapmaya başlarsa maçı kazanırız.
  • 287
    fatih hocayı seviyoruz ama bazı gerçekleri görememek artık bağnazlıktan öteye de geçmiyor. yönetimin transfer yapamaması zaten skandal üzerine skandaldır. hızlı adam eksilten forvetleri çalıştıracak kanat dedik, mbaye diagne satılsın yerine doğru düzgün fiziğini kullanan genç pivot santrafor dedik, marcaoyu ve luyindamayı satmak marifet değil yönetim işini yapacak feghouliyi, babeli, belhandayı, hevesimizi parçalayan falcaoyu satacak dedik ama bu kadar rezaleti kimse zaten beklemiyordu. yönetim transfer döneminde galatasarayın geleceğini çalmıştır. bunları baştan yazmak istedim, bu başarısızlıkta herkesin elden ele payı var.

    transfer dönemi artık kapandı, günahıyla sevabıyla ka pan dı. gerçeklere ve bugüne dönüp bakmazsak bu sene de net sonumuz o kadar belli ki ben bu filmi çok defa izledim.

    gelelim bugün yaptığımız müsabakaya. biz ilk haftalarda hangi takımı izlemişiz benim aklım almıyor. tabi ki iki üç maçta guardiolanın barcası gibi oynamıyorduk ama en azından bir sistemimiz, bir diriliğimiz, saha içinde beraber hareket eden bir takım görüntümüz vardı. hadi avrupa maçları dedik, takım o kadar fiziksel yükleme sonrası yoğun fikstürden(tr şartlarına göre!) yorgundur dedik bazı maçları görmezden geldikte, bu maçı da milli takım arasından döndük deyip es geçebilen ya polyannacılık yapıyordur ya da bu işten sıyrılmanın en kolay yolunu bulduğunu sanıyordur.

    bakın her şeyi geçtim fatih hocam aylardır sakat olup antreman maçlarında bile oynadığı meçhul olan emre akbabayı ligin en diri takımına karşı damdan düşer gibi önceki maçlarda 1 dk süre bile almadan nasıl ilk 11 çıkarıyoruz ben bunu kabul etmem. zaten sahanın her bölgesinde kora kor çarpışmamız gerekirken fiziken hazır olmayan bir adamı oynatıp bu o adamı harcamak değildir de nedir? sen buralar emekli selçuk inan yerine taylan antalyalı oynasın dendiğinde ben kimseyi harcamam deyip şimdi akbabayı da harcamış olmadın mı? okuduğum bütün yorumlar akbabanın futbolculuğunun sorgulandığı hakkında, ona da günah bize de günah.

    ikinci noktaya gelirsem senelerdir bir takım hiç mi duran top çalışmaz. bunu bir allahın kulu neden dile getirmiyor. en son duran top organizasyonumuzu ne zaman yaptık hatırlayan var mı? hangi kornerimiz doğru, hangi frikikten tehlike yaratıyoruz doğru düzgün veya koskoca galatasarayın frikiği gole çevirebilecek bir oyunucusunun bile olmaması kimseyi neden rahatsız etmiyor?

    ben bu satırları yazarken fatih hoca bu maçı 10 kişi kaldığımızdan dolayı verdik dedi. hocam biz de galatasaraylıyız ama saçma sapan bir hatadan öne geçtik ki takımın pozisyona girebilme yeteneği zaten o kadar yok ki gol attığımızda nasıl olsa başımıza bir şey gelecek diye düşünen hatta sevinemeyen tek ben olamam? sana göre bu maçta organize olamama, hücuma çıkamama, defansta açıklar vermemiz değil de bu maçın tek sorumlusu etobo mudur? sen zaten akbabayla başlayarak daha birinci dakikadan takımı 10 kişi bırakmadın mı? 11 e 11 oynarken oyunumuz iyi miydi ki eksik kalınca maçı verdik? takımın senelerdir koskocaman sadece bireysel yetenek üzerine kurulu ol(may)an oyun planından ne zaman vazgeçeceğiz? neden takımda futbolcular top kontrolünü bile yapamıyor? yanda ki arkadaşına doğru düzgün pas atamıyor? antremanlar mı yanlış? futbolcularımızın özgüvensel problemleri mi var? yoksa daha beteri o yeteneklerini mi kaybetmişler? yeteri kadar çalışmıyor muyuz?

    klüpte bütün görevliler aynayı kendine tutarak bir değerlendirme yapmak zorundadır. bu sene geçmemiz gereken tek takım var o da fenerbahçe ya bu kadar basit.

    daha ligin ilk haftaları daha çok su akar diyenlere şimdiden söylüyorum, yazının başında ben bu filmi çok izledim derken size filmin sonunu da söyleyeyim, eğer doğruları yapmaya başlamazsak bu oyun galatasarayın ya 'hep' ya 'hiç' sezonlarından klasiği olan koskocaman 'hiç' sezonudur.
  • 278
    10 kişi kaldıktan sonra oynadığımız oyun, 11 kişiyken oynadığımız oyundan iyi. rezalet bir ilk yarı geçirmemize rağmen çok şanslı bir penaltıyla öne geçmiştik. marcao'nun artık imza faulu olan saçma bir faul, fatih'in köşe direğinin orada beklemesi ve etebo'nun çok tahmin edilebilir kırmızı kartıyla penaltıyla gelen fırsatı da teptik. her şeye rağmen önemli bir 1 puan alabilirdik, onu da son dakikada verdik. teşekkürler beyler.
  • 106
    hemen herkes bir temennide bulunmuş. sahaya çıkan bu ilk on bir özelinde benim temennim ise 4-3-3 şeklinde sahaya yayılmamız yönünde. bunun başlıca 3, dolaylı 4 nedeni var.

    birinci neden ryan babel'in ne 4-1-4-1 ne 4-2-3-1 ne de 4-4-2 gibi dizilişlerinin kanatlarını kaldıramayacağını düşünmem.

    ikinci neden, ne yalan söylemeli ben emre kılınç'ın orta saha iç oyuncusu olarak verdiği katkıyı beğenmiştim.

    üçüncü neden orta sahada ikili durulan oyunlarda etebo-taylan ikilisinin birbirinden rol çalıyor olmaları. bana göre bu iki oyuncudan etebo olanı iç orta saha olarak oynaması bu nedenle daha uygun.

    dördüncü ve dolaylı neden ise akbabuş'un nasıl döneceğini bilmiyor oluşum. zaten bence emre akbaba her zaman santrfora yakın oynamalı zaten. yukarıda saydığım nedenlerden dolayı da başka bir diziliş aklıma gelmiyor.

    yani ileri üçlünün birbirine yakın durduğu, kenarların beklere emanet olduğu -omar olaydı iyiydi- bir 4-3-3. gerçi büyük ihtimal, kanatlarında babel ve emre kılınç'ın olduğu bir 4-2-3-1 dizilişiyle sahaya çıkacağız gibi.

    her neyse. galatasaray'ımızı özlemişim. kaç saat önceden "visualization/görselleştirme" başladı. acaba şöyle olur mu, şunu yapabilir miyiz vesaire diye...

    bol gollü olsun bir clean-sheet olsun, bizim olsun (:
  • 18
    canımı çok sıkan maç. futbol gerçekleri ortadayken; maç sahada kazanılıyorken; eli belinde sahada gezinen ahı gitmiş vahı kalmış en az 2-3 oyuncu ile ligin en diri ekiplerinden birine karşı bu maçı nasıl alırız diye düşünüyorum; ama olurunu bulamıyorum. imparator şapkadan tavşan çıkarıp ilk 11'de sürpriz değişikler yapmazsa galibiyeti geçtim puan bile almamız zor. umarım ben yanılıyorumdur :(
  • 75
    alanyasapor'da efecan milli takımdan sakat döndü ve bize karşı oynamayacak. bizde ise omar'ın durumu belirsiz, onun da milli maçta sakatlandığı yazılmıştı hafta içinde, ama sonra durumu ile ilgili bir açıklama göremedim. maça gelirsek, bize çok ters gelen dinamik bir takımla oynayacağız. yine kısır bir futbol ve puan kaybı görüyorum. umarım galatasaray'ım beni göt eder.
  • 223
    ilk devre itibariyle çok kötü oynuyoruz. ağzımı bozacağım, ayıp olacak. öyle oynuyoruz.

    çok net bir 4-2-3-1 oynuyoruz ve bariz bir geometri problemimiz var. 4-1-4-1 öcü ilan edildi ama birbirini tam olarak tamamlamayan, birbirinden rol çalan oyuncularla oynadığınızda ikili orta saha oynamanın problemlerini görebiliyoruz. zaten ilk 5 dakikadan sonra ortalıkta pek görünmeyen emre akbaba sağolsun 10 kişi oynuyorduk. devre sonunda her anlamda 1 daha eksildik.

    defanstan çıkmada problemlerimiz var. şu işi bir hallemedik. kendi sahamızdan çıkarken de 2 orta saha çizgisinde bek, kendi sahamızda 2 merkez orta saha, 2 tane de stoper diye sayarak, ileride topu aktarabileceğimiz yalnızca 4 futbolcumuz kalıyor. dediğim gibi emre akbaba ortalıklarda pek olmayınca kaldı 3.

    genel olarak tekrarlı olarak yaptığımız tek şey şuydu. mesele linnes orta saha çizgisinde topla buluşuyor. top ve oyun orada sıkışıyor. alanya'nın topçuları oraya baskıya geldiği için, orta sahadaki boşluğu kullanmaya çalışıyorz. orada bir oyuncumuzu buluşturabilirsek ters tarafa asimetrik olarak dönüyoruz.

    alanyspor da aslında pek bir şey yapmıyor. bize nazaran çok şey yapıyorlar gerçi. haklarını yemeyelim. ne yapıyorlar mesela: topu ve oyunu sıkışıtırıp topu kapmaya çalışıyorlar. yemediyse ortadaki topları süpürmeye çalışıyorlar. yukarıda bahsettiğim olay. artık kim ortadaki topu kaparsa salıyor araya. defans hatlarındaki problem çok dikkat çekiyor gerçi alanya'nın. yine alanya adına salih uçan takımını çok iyi yönlendiriyor bence.
  • 1
    milli ara sonrası oynanacak, süper lig 2020-21 sezonu 5. hafta maçı. 17 ekim'e de alınabilir tarih kesin değil henüz. lige fırtına gibi giren bir alanya ile oynayacağız. ligde oynadıkları 4 maç + 1 rosenborg, toplamda 5 maçta kötü oynadığı karşılaşma yoktu alanya'nın.

    geçen sezon* 4 kere oynadık alanya ile, 3 maçta adeta ezdi geçti bizi, alanya'daki 2 maçı kazandılar, istanbul'daki kupa maçında* ezen taraf bizdik, ligdeki maç* ise galatasaray'ın seyircisi önünde, kendi evinde oynadığı en kötü maçlardan biriydi, 20 şut yollandı kalemize, muslera 3 puanı getirmişti.

    bu sefer muslera da yok, maçın milli araya gelmesi iyi oldu ama çok çok büyük değişiklik de beklemiyorum, takım, teknik heyet vs. kendini vermezse kötü bir sonuçla kapatabiliriz. umarım iyi hazırlanırız.

    edit: 19 ekim olarak açıklandı, bir moderatör başlığı düzenlerse sevinirim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın