• 488
    dengimiz olan takımlara karşı yine iyi oynadığımız ve kazandığımız maç. bu sene derbilerde yüzümüz gülmedi, kısmet 14 mart gecesineymiş. iç saha derbi galibiyetlerini çok seviyorum ben, pamuk gibi uyuyayacağım bu akşam.

    ayrıca ben beşiktaş maçlarını ciddiye alamıyorum modunda da değilim. nedeni de açık. 2010lu yıllarla birlikte galatasaray'ın rakibi fenerbahçe değil, beşiktaş'la yer değiştirdi fenerbahçe. 2010 sonrasında 2 şampiyonluğu olan bir camia fenerbahçe, beşiktaş'ın ise bu rakam 3. gayet de rakibimiz adamlar ve onları yenmek keyif veriyor bana aynı fener'i yendiğimizde olduğu gibi. dilerim 2022-23 sezonunda fenerbahçe'yi de kendi sahamızda yenip bu seriye son verebiliriz.

    maç dışına gelirsek dengi olan takımlara karşı kompakt oynadığımızdan aşırı üretken olmamıza gerek kalmıyor. geniş alan buluyoruz, alan bulunca rahatlıyor takım ve kerem sağolsun tehlikeler yaratıyoruz her seferinde. ancak sene boyunca dengimiz takımlarla çok az oynuyoruz. bunun sebebi de büyük takım olmamız, bütçe olarak, kalite olarak çoğu takımdan üstün olmamız. 2021-22 kadromuz da üretkenlikten fazlasıyla uzak durumda. net takviye gerekiyor, işlemeyen parçaları elden çıkarmamız gerekiyor başta cicaldau olmak üzere morutan'la da yollar ayrılmalı. galatasaray'a ön tarafta yaratıcı oyuncu lazım. bağırıyor takım, göbekli feghouli'nin canı oynamak istediğinde nasıl fark yarattığını görüyoruz. ancak bu papatya falından da sıkıldım ben. gerekirse sadece ortasaha oyuncusu almalıyız ama gerek kesme gerekse de üretme işini 2022 yazında bu takımın çözmesi gerekiyor.

    14 mart haftası iyi başladı, en kritiği tabi ki de 17 mart günü. allah yardımcımız olsun.
  • 501
    (bkz: 14 mart 2022 galatasaray beşiktaş maçı/#3351369) istisnasız bu sezonki tüm derbilerde iyi başladık, gol ve goller bulduk. bu maçta da aynı tarifeyi uyguladık. lakin son 30 dakikada hem rakibin hem de bizim yaptığımız değişikliklerle oyun da gerilemeye başladı. golü de yiyince yine mi kırılacağız diye korkmadım değil ama allah'a şükürler olsun bu sefer kırılmadık. oyuna giren oyuncuların barış alper ve morutan gibi daha enerjik oyuncular olmasını isterdim belki daha rahat kontra şansları bulurduk. her şeye rağmen kazanmak çok güzel.
  • 115
    galatasaray camiasının galatasaray taraftarına hediye etmesi gereken maç. rezil kepaze geçen sezonda bir derbi galibiyetiyle hem safları sıklaştırırız, hem de barcelona maçına en yüksek moralde gideriz, kaossuz ve huzurlu şekilde.

    bu arkadaşlar profesyonel isimler, çoğu oyuncumuz genç. bütün sene ligde başımızı eğdiler. bir zahmet sıkışık takvimde fedakarlık yapıp canlarını dişlerine taksınlar ve bu maçı bize versinler. rakibin kim olduğu önemli değil, iç sahada oynayacağımız son derbi bu. 2019-20 sezonunda iç sahada derbi kazanamadık, 2020-21 sezonunda pandamı vardı, sadece beşiktaş'ı yenebildik. 2021-22 sezonunda 2 derbide öne geçip dramatik bir şekilde maçı kaybettik. ali sami yen taraftarıyla birlikte derbi galibiyetini hatırlamalı, bu camia taraftarıyla birlikte iç sahada derbi sevinci yaşamalı.

    bütün bunlar eşliğinde de umarım burak elmas ve yönetimini istifaya davet ederiz, fırsatı olur. kazandıktan sonra bu protestoyu yapmak çok daha tatlı ve anlamlı.
  • 503
    ilk yarısında takımımızın "oynaması gereken" doğru oyunu oynayarak 2 gol attığı, 2. yarısında da "barça maçına çok yorulmayalım yeter" kafasında takılarak bitirdiğimiz maç.

    açık söyleyeyim ben rotasyon demiştim. domenec torrent rotasyonu maç içerisinde yaptı, çıkan 5 oyuncunun en azından 3'ü 17 mart 2022 galatasaray barcelona maçında doğrudan 11 oyuncusu olacak bana göre, bu maçın da en kritik isimleriydi ve dome onları yormaktansa değiştirerek bence doğru olanı yaptı.

    yoksa 2 gol atmış kerem, 2 asist yapmış mami, sağlam bir soso bu maçta bize daha çok yardımcı olurdu, hele ki jk'nın bize yüklendiği dönemde. sadece, ben belki babel girerken kılınç'ı sahada tutabilirdim, oyunun merkezi bu maçta sağ taraftı daha ağırlıklı, kılınç sola gelir babel oyun merkezinde oynar ya da babel'in sola girmesi ile oyun merkezini sola alırdık. böylece sprinter bir isim elde dururdu. yani kerem çıkarken ömer'i alıp o tarafı daha sağlamlaştırmak yerine hücumu da düşünür bir değişiklik yapardım ben bence.

    burada bir parantez oyun merkezini yani ana atak yönünü belirlemeye açmak istiyorum:

    çaykur rizespor maçında oyun merkezi sol taraftaydı, pva daha önde oynadı ve pva - kerem bağlantısına berkan pres desteği verdi ki bu doğruydu.
    konyaspor maçında oyun merkezi sağ taraftaydı ki rize'de tutan bir plandan sonra neden olduğunu anlamamıştım ve çok sorgulamıştım.

    ama bu maçta neden sağ taraf olduğu kafama oturdu.

    maçın başında yine sol taraf üzerinden denedik, rize maçında olduğu gibi. beşiktaş burayı iyi çalışmış, özellikle pva ve kerem bağlantısını olabildiğince etkisizleştirmeye çalıştılar rosier'i bu iki oyuncunun arasında kullanmaya çalışarak. beşiktaş doğruydu, biz bunu planlamamış görünüyorduk.

    ama sonrasında iş değişti. mostafa mohamed oyunu sağa devrilerek oynadı, bir iki pozisyonda sağ taraf etkisiz kalsa da biz oradan çıkardığımız 2 pozisyonda kerem'i topla ceza sahası içerisinde buluşturabildik. yani oyun merkezini sağa alarak bir nevi kerem'e istediği alanı hatta fazlasını açabildik. bu da doğru bir hamleydi bana kalırsa. çünkü mami çok ama çok akıllı oynadı, beşiktaş'ın alan savunması yapacağını, adam adama oynamayacağını biliyordu. adam adama savunma demek çünkü sağ stoperde oynayan necip ile kerem'i başbaşa bırakmak demekti, bu da bir nevi el bombası olurdu. mami burada akıllı kullandı rakibin alan savunmasını ve hep necip'e yakın, necip ile bire bir şekilde oynadı, böyle olunca vida'nın varlığı ya da yokluğu etki etmedi, tüm toplarda mami öncelik olarak necip ile bire bir kalmayı düşündü. oyun rakibin soluna yıkılırken sağ stoper ile bire bir oynayabilmek çok akıllıca işti bence. önder karaveli'nin yerinde olsam 30'lu dakikalarda iki hücumcu atmak yerine sahaya kenardan vereceğim tek talimat vida'ya "mami'yi gölgesi gibi izle" olurdu. bu da başka problemleri beraberinde getirirdi ama en azından mami bu kadar etkili olmazdı.

    dağıldı biraz iş mami'ye girince tabi de, toparlayayım. oyun merkezini sağa çekme nedenimiz bu maçta çok net görüldü. kerem aktürkoğlu'na solda ne kadar alan açabilirsek o kadar alan açmaya çalışmak, aynı şekilde diyelim kerem içe devrildi bu sefer de o alanı pva'ya bırakmak ve top kullanımı doğru olan iki oyuncuya topla oynayabilecek bölgeyi ve alanı bırakmak buradaki plan. ki bence son derece doğru, biraz daha hızlı top kullanımı ve hızlı top çevirme ile sezon başından beridir oynamak istediğimiz oyunun en azından "alan bulma" kısmını oynayabilecek gibi görünüyoruz.

    maç sonu açıklamalarından anladığım kadarıyla kabul etmiyor ama bana kalırsa karaveli'nin derbi planı da yanlıştı. yani elinde rıdvan varken solda kenan karaman çok hatalı bir tercihti, aynı şekilde diyelim ki batshuayi oynayabilecek durumda, neden güven 11 çıktı bu maçta, bilmiyorum. ya da larin. bence çıkması gereken kadro larin forvet rıdvan sol olmalıydı ve hafta boyunca sakatlığı olduğu söylenen atiba yerine josef ile başlamalıydı. ya da teixeria yerine josef oynayıp 2 oyuncuyla tutup hızlı çıkış aramalıydı. nitekim kafasındaki plan her ne ise karaveli'nin, işlemedi.

    bizde plan zaten kadro olarak barça maçının bir nevi ön hazırlığı gibiydi. omar'ı çıkarıp oraya boey yazdığımızda, bir de belki emre yerine babel ile barça maçı 11'i bu kadro. deneyebileceğimiz geçişi kısmen de olsa denedik, ola ki öne geçtik oyunu tutmayı ve savunmada kapanmayı kısmen de olsa yine denedik. ama şu var, torrent barça maçı planını tamamen olmasa da kısmen serdi sahaya bu maç, barça bunlara çalışacaktır büyük olasılıkla. ha şu var, barça karşısında beşiktaş maçındaki gibi "topu alalım, bizde dursun vs." işlerine girersek büyük sıkıntı olabilir. ama goller öncesinde kurduğumuz ön alan presi ve geçiş hücumları şablonu bana kalırsa son derece doğruydu.

    bu arada bir parantez de taylan antalyalı'ya açmak gerek. geçtiğimiz haftalara göre ne fark etti bilmiyorum ama inanılmaz toparladı, sorumluluk da almaya başlayınca bambaşka bir görüntüye büründü. 40 pasta %90 isabetle oynamış bu maçta ki harika bir kendisi için istatistik. 8'de 7 ileri pas isabeti, 19'da 17 yan pas isabeti, çok iyi istatistik taylan için. 11'de 6 ikili mücadele (ki teixeria - atiba ikilisine karşı verdi çoğunlukla bunu) bence yine güzel bir rakam. gelişimi çok iyi yönlere doğru gidiyor son dönemde.

    hücumda yapmamız gereken ile ne zaman savunmaya çekilmemizin planı da doğruydu. nitekim ilk yarıda %62 topla oynayan takım 2. yarıda bire bir tersi %38 ile oynadı. buradaki denge çok sağlam, ama beşiktaş'ın en yüksek yüzdeli topla oynadığı kısım olan 61-75 arası pas doğruluğumuz %66'ya kadar düşmüş durumda. bu da aslında beşiktaş'ın topla oynama hevesinden çok bizim yaptığımız hataların beşiktaş'a topu bıraktığını gösterir gibi. beşiktaş adına doğru presin, önde baskının etkisi de mutlaka var ama önde baskıya karşı da top çıkarma planlarımızda pas doğruluğunu arttırmamız lazım halen.

    esasında pas haritası ve bağlantısını ekleyerek yine oyunu sağa yöneltmeyi de konuşmak istiyordum da, dakikalara bölerek alamıyoruz maalesef, bu yüzden 90 dakikada bağlantı önceki maçlara nazaran daha az görünüyor bu yüzden eklemiyorum. fakat marcao - pva - taylan bağlantısı yine önemini konuşturmuş bu maçta da. berkan'da da pas anlamında gelişme var bir kaç maçtır, bu maçta %89 ile kısa / orta mesafe pas isabeti yapması çok iyi gidişat gösteriyor bize bana kalırsa.

    sonuç olarak doğru zamanda hücum oynayıp doğru zamanda savunmaya geçmek güzeldi. yediğimiz golde bahane bulacağım kimse yok, top orada ghezzal'e gelirken herkes onun şutu çıkaracağını düşünerek hareketlendi, ghezzal sadece çok ufak dokunup rıdvan'a bıraktı, victor da ilk anda vuracağını düşünürken rıdvan topu çekince bomboş koridor buldu, vurduğu top da sertti ve pena anlık reaksiyon verirken topu tutamadı. kimseye net hata olarak yazılacak bir tarafı yok bence.

    hakeme parantez açmadım ama açmak zorundayım: öncelikle atiba'nın el pozisyonu, el ise 2. sarıdan atiba'nın atılması gerekirdi. hadi atmadın, o zaman faulü de verme çarpma değerlendirip devam et. geçtim, josef'in sarı kartı. özetlerde yok ama gördüğümüzde tüm twitter aynı tepkiyi verdik, josef'in cicaldau'ya hareketi kasti, dirsek bile sayılabilecek sertlikte ve kırmızı olması gerekirdi. bir de son pozisyonda gomis topu atmışken ersin'in gomis'e müdahalesi en bilemedin atak kesmekten sarı kart olmalıydı ki bariz gol şansından kırmızı olarak bile değerlendirilebilirdi. yani beşiktaş'ın bu maçı 8 kişi bitirmesi gerekirdi. neden 8 olduğunu tarihçilere ve kepçe operatörünün kanaat önderi olduğu camiaya bırakıyorum. son olarak da ghezzal - berkan çekişmesinde faul bence biraz ucuz oldu, gzezzal berkan'ı hissettiği anda bırakıyor kendini, görüntülerde çok net. faul verilmese o pozisyon bizim adımıza 3. gol olurdu.

    gelelim maçın adamına: elbette 2 isim var; birisi kerem, diğeri mami. ikisini de birbirinden ayıramıyorum, bu yüzden bence ikisi de maçın adamı. mami'nin oyun aklı ve necip ile oynaması, kerem'in doğru anlarda hep doğru hamleler ve koşular yapması çok ama çok kritikti bu maçta.

    geldik barcelona maçına ki sezonun en kritik maçı bence bizim için. yeter ki durduralım, eminim bir geçişte doğru fırsatı bulabileceğiz, bulduğumuzda değerlendirmemiz işi bambaşka bir noktaya çekecektir.

    bu arada şinanay demiş miydim? *
  • 516
    mostafa mohamed ahmed'in kariyer maçı olmuş olması muhtemel olan maç. beşiktaş defansına o maç özelinde çok ciddi bir fiziksel üstünlük kurmuştu mohamed. özellikle de ahlaksız dede atiba'ya artık futbolun ondan geçtiğini yerlerde süründürerek acı yoldan tattırmıştı. atiba'nın o kadar çirkefliğe ve mohamed'in kolunu kırmaya çalışmasına rağmen oyundan çıkana kadar dayak yemesi o berbat sezonun nadir keyifli anılarından olmuştu. özellikle yediği bir presten sonra düştüğü yerden titreyerek kalktığını görünce çok keyiflenmiştim. bu maç özelinde mohamed kardeşimize teşekkür ediyorum o yüzden.

    maçın adamı ise tartışmasız büyük maçların büyük oyuncusu olan muhammed kerem aktürkoğlu'ydu
  • 74
    fiziksel olarak üç günde bir maçı kaldıramayacak futbolcuların belirlenip mutlaka dinlendirilmesi gereken maç.

    galatasaray için bu sezon üç puandan daha başka bir getirisi olmayan maçtır. fakat bu maçtan üç gün sonra oynanacak avrupa kupası maçı hem galatasaray’ın kuruluş amaçları için hem de berbat giden bir sezonun elimizde kalan tek ödülü olması açısından değerlidir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın