• 352
    yine bok gibi top oynadık, aynı geçen hafta kayserispor maçında olduğu gibi. ilginç olan bence berabere kaldığımız konyaspor maçında 10 kişi kalana kadar bu maçlara göre daha iyi top oynamıştık. takımda hiç tempo yok, baskı kuramıyoruz. defans kurulumu da geçen yılki kadar sağlam görülmüyor. takımın alışma süreci geçirdiği açık, hem de geçen sene de benzer bir başlangıç yapmıştık. ligin ikinci yarısında açılıp şampiyonluğu almıştık, ama bu sene rakipler daha güçlü.o yüzden işimizi sonraya bırakmamak için olabildiğince çabuk atlatmak lazım bu dönemi.

    marcao-luyindama ikilisi özellikle ilk yarı çok dengesizlerdi ama ikinci yarı daha iyi göründüler bana. beklerde ise savunma anlamında bir sıkıntı var bence, ama bu sıkıntı bek oyuncularından değil önlerindeki oyunculardan kaynaklanıyor bana göre. nagatomo geçen yıl önünde onyekuru ile oynarken çok daha rahattı, çünkü onyekuru her pozisyonda geliyordu yardıma. babel'den benzer bir yardım görmesi mümkün değil, zira babel öyle bir oyuncu değil. öbür tarafta feghouli de bugün çok isteksiz bir oyun oynadı. geçen yıl görmeye çok alışkın olduğumuz mariano-feghouli-belhanda üçlü oyunlarını hiç göremedik. ilk yarıda bir iki kere denediler ama başarılı olunamadı. ikinci yarı ise hiç denemedik.

    falcao ise diagne'den sonra ilaç gibi geldi bence. çok istekliydi. bir iki pozisyonda şansı yardım etse hat-trick bile yapabilirdi. inşallah böyle devam eder. önümüzdeki hafta şampiyonlar ligi maçı var ve rakip brugge. keşke brugge ile daha sonraki haftalarda daha hazır iken oynasaydık.
  • 355
    radamel olmadik acidan o golü atmasa resmen 0 gol 0 pozisyonla bitirmistik maci. sorunumuz hız bence. onyekuru'nun gidişi sonrası takimin hızı tamamen bitmis durumda. al ver-al ver olacak şey değil. nitekim hızli koşu yapabilen iki oyuncumuzdan biri ömer ile asist yapip gole kavustuk. bence soso-belhanda-babel üçlüsü kanat ve pas oyununda cok ama cok yavas. emre mor keşke hazır olup takimi sirtlasa... ihtiyacimiz olan şey hız, paslarda serilik ve boş alana yapilan süratli koşular.
  • 356
    arkadaş ne bekliyordunuz bilmiyorum ama bu sene set ve pas oyunu oynayacağız, ooyuncuların yaşı belli. tempo kazanmak için birlikte oynama alışkanlığı kazanmak lazım. açıkçası beklediğim gibi bir maç oldu. kaldı ki böyle bir maçta bile falcao formunu yakalamış olsa üç dört daha atardık. sabırlı olmak lazım. milli maç arası sonrası öyle veya böyle bu maçı kayıpsız atlatmak önemliydi.
  • 358
    armanın kazandırdığı maç olmuştur. kronik problemli milli ara sonrası maçlarından biri oldu. önceki sezonlarda milli ara sonrası hem kötü oyun oynayıp hem puan kaybediyorduk. bugün en azından 3 puanı cebe attık. şimdi rakipler düşünsün.

    ayrıca bu kadar kötü oyuna tepki olması normal ama düzeleceğini düşünüyorum. ancak şöyle bir durum var, artık eskisi gibi önde basan oyun oynamayacağız gibi duruyor. topu kaliteli taşıma ve sonuçlandırma ilk oyun planımız. sezonun başından beri bunun için uğraşıyoruz.
  • 359
    bu maç ve bu sezonki rezil oyunumuzun sebebi hocamızın 4-1-4-1 saplantısıdır. hayır anlamıyorum o dizilişle çıkınca 5 puan mı verecekler, bu neyin saplantısı. bırak herkes yerinde oynasın. yoook illaa o tavşan o şapkadan çıkacak, o ego şiştikçe şişecek. yapma hocam, tapıyor bu taraftar sana, daha neyin ispatı peşindesin. yedi düvel bir olup and içmiş bizi tökezletmeye, bırak noolursun bırak fantaziyi. bak kayseri maçına, ilk yarıdaki oyunla 2.yarıdaki oyun arasında dağlar kadar fark vardı, kendin bile söyledin "hatadan döndük" diye.
  • 360
    kendi kendimize profesyonel ve organize kötülük yaptığımız karşılaşma. fatih terim bu cümleyi kullandıktan sonra '' haklı fakat hedef saptırıyor '' demiştim. yine aynısını tekrarlıyorum. fatih terim haklı fakat organize kötülük ilk defa olmuyor son da olmayacak. takım içi dinamikleri incelemek lazım. takımı izleyince '' bu takım olacak biraz daha alışsınlar olacak '' bile diyemiyorsun çünkü herkes emekliliğin tadını çıkarırcasına oynuyor. stoper ikilimizin kulağı neden çekilmiyor diye sormadan edemeyeceğim. mariano, yuto, belhanda diğer maçlara nazaran pozitif ivme kazanmışlar fakat babelin saha içindeki rolü konusunda zihnimde inanılmaz bilgi kirliliği var. her an her şeyi yapmak istiyor fakat yapamıyor her rolden biraz yapmaya çalışıyor muhtemelen öyle bir görev üstlendirilmiş fakat yanlış gibi gözüküyor. çabasına diyecek yok fakat savruk. sosonun fiziği iyi durumda gibi fakat zihnen sahada yok. nzonzi üçüncü stoper olarak oynuyor orta sahadaki fernando etkinliğinin yarısı yok daha çok iki stoperin arasında gömülü kalıyor. isim isim baktığımızda hepsi kaliteli ayak fakat puzzle parçaları bir araya gelince ortaya çıkan görüntü inanılmaz puslu. ömer bayram tercihi ise nispeten doğru gibi gözükse de orta saha kurgusunun eksik parçasını tamamlayabilecek isim değil. çabasına, hırsına diyecek yok fakat tek çekirdekli bir oyuncu. gelelim çözüme; çözüm oyun kurgusunun tamamen değişmesi ile olacak. doğru puzzle parçaları ile ortaya full hd bir görüntü çıkartabiliriz.
  • 361
    maçın bazı bölümlerinde tiki taka yaptık gibi oldu. top oyunu oynamaya çalışıyoruz ama henüz alışamadık. nedense paslaşırken ileriye dönük oynamaya değil de geriye doğru oynamaya meyilliyiz. oyuncumuzun önü hücum yönünde boş topu alıyor geriye dönüyor. bir yerde belhanda aniden ileriye döndü falcao'yu kaleci ile karşı karşıya bıraktı.

    luyindama ne yapmaktadır ne düşünmektedir bilemem ama böyle giderse bizleri çıldırtacak.

    falcao heyecanlı göründü gözüme. ilk golünü atması güzel oldu. o ilk gol gerginliği kalmayacak artık. babel'e attığı pas biraz yavaş olsaydı maçı bir gol bir asistle tamamlayacaktı.

    ömer bayram yeni transfer gibiydi. hareketliliği dinamizmi işimize yarıyor.

    lemina sakatlanıp çıkmadan önce iyi işaretler verdi. özellikle deplasman maçlarında çok işimize yarayacak gibi.

    nzonzi takımın hagi'si kıvamında oynuyor nazar değmesin.

    nagatomo yine quaresma'ya geçit vermedi adam kanat değiştirdi mecburen*

    takım 1-0 öne geçince biraz ekonomik oynamaya başladı gibi geldi bana. lemina sakatlanınca şampiyonlar ligi maçı öncesi sakata gelmemek için top dolaştırıp durduk.

    ben yine de umutluyum yahu. maç oynadıkça takım daha da alışacak. daha iyi olacak.

    bir de eskisi gibi "parçala behçet" tadında bir takım beklemeyelim bence. daha dengeli bir oyun oynamaya çalışıyoruz. ne kadar başarabileceğiz göreceğiz.
  • 362
    tek tek isimler iyi olsa da, bu kadar teknik kapasitesi yuksek adam birlersince baska bir sistem istiyor. statik kanatlarla nasil oynayacagimiz bilmiyoruz mesela. nzonzi gibi klinik bir adamin goruslerini verimli kullanamiyoruz. ceza sahasi icinde ayakta durmalari yeten, ama akan oyunda anormal kararlar veren stoperlerimiz var.

    terim'in galatasaray'i hicbir zaman bir sistem takimi olmadi. hep kavga vardi, hep hirs. arti cok uzun suredir bruma, rodriguez, onyekuru derken bir aliskanlik vardi karsiya hizli gitme konusunda. bunlardan her hangi biri veya benzeri bir kanat bugun 2-0 i yapip bu maci kolaylastirabilirdi. artik bunlar yok. basla bir oyun isteniyor, kagit uzerinde cok da mantiksiz degil, ama bu kadar kiralik adamla o ezberi nasil oturtacagiz bilmiyorum.

    lamina iyiydi, omer ayri bir analiiz hak eden, defnasta nzonziiy ikileyen ama ofansta sol ic orta saha.. hatta ofansif orta saha gibi degisik bir rolde oynadi. belki gorev, belki de aliskanlik sebebiyle. bilmiyorum, ama bildigim tek sey bu halde sampiyolar ligi bizi cok uzecek.
  • 363
    öncelikle şunu söyleyim; çok kötü oynadık. ama milli maç sonraları ve şampiyonlar ligi öncesi hep kötüydük. bun unutmayalım.

    falcao bugün harika oynadı, inanılmaz diyebilirim. drogba'dan bu yana ilk kez tam bir santrfor izleme fırsatı bulduk. gomis de zaman zaman oyun kurulumuna katkı veriyordu ama falcao maç eksiğine rağmen ve ilk maçında takıma çok katkı vereceğini gösterdi.

    ama onun dışındakiler için maalesef aynısını yazamayacağım. biraz ömer birazda nzonzi fena değildi. lakin feghouli, marcao, luyindama ve mariano benim içn tam bir hayal kırıklığı oldu.

    babel demiyorum çünkü benim babel'den hiç bir beklentim yok. bu nedenle hayal kırıklığı yaşamadım.
    hiç bir şey oynamadan 97 dakika forma giydi bu oyuncu. her topu ezdi, ayağında hiç top tutmadı, hiç bir kanat atağına girmedi, sol kanadı adeta yoktu takımın.

    bugün maça beklenin aksine 4-2-3-1 dizilişi ile başladık. lemina maç eksiği nedeniyle götüremedi ömer girdi. 4-3-3'e döndük.
    ömer'in dinamizmi golü getirdi ama orta saha oyununa maalesef çok şey katamadı.

    gelelim kötü oyuna neden kötü oynuyoruz?

    geçen haftada yazdım. takım yanlış kuruldu.

    belhanda, feghouli zaten hızlı oyuncular değildi, nzonzi de yavaş ve fernando kadar yırtıcı değil daha soft bir oyuncu. bunlara birde babel gibi silik ve faydasız bir kanat oyuncusu eklenince görüntü bu oluyor.

    bu takım asla babel - feghouli - belhanda üçlüsü ile oynayamaz!

    galatasaray orta sahası ndiaye'nin dinamizmini, onyekuru'nun çabukluğunu ve geniş alana yaptığı toplu topsuz koşuları arıyor.

    kısacası biraz zamana ihtiyacımız var. keşke şu transferler çok önce bitseydi.

    ve ali palabıyık denilen şahsa gelirsem; allahından bul diyorum başka da yorum yapmıyorum.

    notlarıma gelirsem;
    muslera; 8 mariano; 4 luyindama: 0, marcao; 0, nagatomo; 5, nzonzi; 6, belhanda; 6, ömer; 7, feghouli; 3, babel; 0, falcao; 10

    galatasaray seyircisi: 0
    ali palabıyık; 0
    nihat özdemir: 0
    pfdk; 0
    tahkim: 0
  • 364
    bugün bi daha gördüm ki bu takım tempo filan yapamaz, yasak herhalde. bu kadar mıy mıy top oynayan futbolcular olamaz. nzonzi, belhanda, lemina üçlüsüyle tempolu oynarız diyorum olmuyor. kimi alacaz ortasahaya casamiro, de bruyne, erikseni mi? üzülerek söylüyorum ama cl de canımızı çok yakacaklar. defans hattına laf bile demiyorum. 13 eylül 2019 galatasaray kasımpaşa maçını gol yemeden tamamlamamız tam bir mucizeydi. neyse 3 puan 3 puandır. cumadan alınan 3 puan kadar tatlı bişey yok. *
  • 365
    falcao dışında iyimser yaklaşılacak herhangi bir şey göremediğimiz bir maç oldu. zaten yeni sezon itibariyle söylenecek pek olumlu bir şey yok. inşallah düzelir diyelim, her maç sonrası söylediğimiz gibi. o kadar rezil top oynuyoruz ki, içeride kasımpaşa karşısında 1-0 önde iken, takımın maçı kesin alacağına inanan taraftar yüzde 5 bile değildir. çözüm nedir bilemiyorum, ancak bir an önce bulunmaz ise, şu güzel takım heba olacak.
  • 366
    sırtı dönük top almaya zorlanmak ve garanti pas için görülen en yakın takımdaşına pas verme noktasında onun da ayrıca baskı yemesi ve her sırtı dönük alınan topun 3 hatta 4 gereksiz pasa dönüşmesi. maç bu minvalde gitti geldi.. hareketli olan baskıyı dağıtan oyuncular falcao çıkana kadar lamia, girdikten sonra ömer bayram ve babeldi..zaten bu dördünden ikisi eşleştiğinde de gol geldi... çıplak göz ile izlediğimde çoğu futbolcuda yorgunluk ve isteksizlik gözlemledim.. sezona hala girememiş bir haleti ruhiye var..
  • 367
    kötü oynadığımız maçta kazanmamız iyi oldu, özellikle şampiyonlar ligi öncesinde takım pek kendimi yormadı sanki. falcao maç eksiği olmasına rağmen gayretliydi geriye dönüp defansa da oldukça yardım etti. belhanda ve feghouli maçta çok etkisizdi. stoperlerimiz sezon başından beri istenilen verimi göstermiyorlar. aynı şekilde bu maçta beklerimizde yine iyi değildi. lemina oyundan çıkana kadar gayet iyi performans gösterdi. babel'de iyi oynadı. adem büyük'ün son dakikalarda arkadan çekildiği pozisyonda penaltı olarak gözüküyor hiç değilse varda incelemesi yapılmalıydı.
  • 368
    beni yoran maçtır. takımda sezon başından beri bir laubalilik var, hala da öyle. özellikle savunmada bu kadar bireysel hata akıl alır gibi değil. hücumda zaman zaman kağıt üstündeki kalitenin hakkını veren paslaşmalar yapıyoruz, bazen topu rakip ceza sahasından muslera'ya getiriyoruz. oyun içinde standardımız da yok. acil toparlamak lazım şampiyonlar ligi başlıyor.
  • 369
    kötü top oynadığımızı kabul ediyorum, bireysel olarak çok hata yapıyoruz buda kabul, hatta ve hatta oyun planı, organize atak, set hucümü gibi konularda ışık dahi vermiyoruz bunda da hemfikirim.

    fakat kocaman bir "ama" var burada; bu maçta, hem kasımpaşa hemde hakem vasat oynamamıza bile müsade etmediler. biz bu vasat futbolumuzla bu kasımpaşaya en kötü ama 3 tane sallardık. zaten ilk 10 dakika kasımpaşanın gol yiyeceği o kadar barizdi ki, maçı izleyen rakip taraftar bile "cimbom koyup geçer gerek yok izlemeye" diyerek kanalı değiştirmiştir. maçta olan bu kadar skandal karara ve kötü futbola rağmen de takım maçı 6-7 gol pozisyonu ile bitirdi.

    maçın kırılma anı 12. dakikada aytaç'ın yapıştırdığı çirkef tekmeydi. bu dakikadan sonra iyice cesaretlenen kasımpaşa oyuncuları çok basit pozisyonlarda bile en ufak sertlikten çekinmediler hatta faul ve kartlar çıkmadıkça cesaretlendiler.

    maç gerilsin diye verilmeyen fauller netice getirmeyince(u: burda takıma kocaman bir aferin; provakasyonlara gelmedikleri gibi hakeme itirazları da min seviyede tuttular) bu sefer sakatlamaya ve atakları hiç etmeye yönelik müdaheleler başladı. kasımpaşa stoperlerinin en son kaç faul yaptıklarını ben sayamaz oldum maç başından beri. doğru dürüst beceremediğimiz kontra ataklar için bile her seferinde faulle durdurulduk ama ne kart ne faul verildi. temposuz futboldan şikayetçiyiz ama tempolu futbol içinde hem az pas hatası hemde tarafsız bir hakem gerekiyor, biz pas hatalarını azaltamadık ama becerebildiğimizde de hakem ve kasımpaşalı futbolcular birlik oldular.

    ilk yarıda ki skandallar;

    -12.dakikada aytaç'in tekmesi net sarı kart, hakem vermedi.

    -18.dakika yine aytaç, lemina'ya arkadan sert müdahelede bulundu, topa temas yok ve oldukça kontrolsüz şekilde. direkt kırmızı kart verilmesi lazım, tartışmaya bile açık değil; kart yok.

    - 27.dakika, hafez atağa giden topu elle kesti, sonrasında sanki babasının çiftliğindeymiş gibi gibi topu eline aldı bir kaç saniye gezdi sahada, almaya gelen oyunculara topu vermedi arbede çıkarmaya uğraştı. açıkça oyunu soğutup germeye çalıştı. ne elden, ne sportmenlik dışı hareketten kart görmedi.

    -34.dakika, marcao sarı kart gördü. sarı kart verilmesi normal karşılanabilirdi ama kasımpaşa lehine devam ettirilen, yok sayılan fauller sonrası, kendisinin ilk takımının 4. faulünde sarı kartı alması skandal bir karardı. bu dakikaya kadar kasımpaşanın net 1 kırmızı kartı ve en az 2 sarı kartı atlandı.

    -43.dakika babelin ceza sahası önünde yediği tekme oyun kuralları içinde sayıldı. çizgiye yakın bir pozisyon olması bile bir şey ifade etmedi, var odası suskun, hakem "görevimi yapıyorum nasıl olsa" rahatlığı içinde.

    ikinci yarı, ilk yarı falcaonun golü yaslamış olması sebebiyle daha da gevşek oynamaya başladık ama faul ve maçı germe çabaları devam etti.

    -56.dakika kasımpaşali ilhan, ömeri topa müdahele olmaksızın arkadan makasa aldı ve düşürdü. üstelik galatasaray ömerle kontra atağa çıkmış 2ye 3 ara pası denemesi yaparken. hakem oralı bile olmadı ,direkt kırmızı kart çıkması gereken pozisyonda faul bile vermedi, var odası ölü taklidi yapıp hakemi uyarmadı ve pozisyonu izlemesi için çağırmadı.

    -90.dakikada belhanda ceza sahası önünde dengesiz çalım hareketlerine girdi ve rakibin hareketiyle yerde kaldı, üstelik belhanda yerdeyken rakip futbolcunun dizi belhandanın suratında patladı. sedye bile geldi sahaya ama var odasından en ufak bir uyarı gelmedi. ali palabıyık bütün maç yaptığı gibi pozisyonu yok saydı, görevini yaptı.

    -94.dakikada adem ceza sahasında gole giderken düşürüldü yetmedi, rakip üstüne düştü. kale önünde ikiye iki pozisyonda , müsait pozisyonda olan adem koşu yaparken rakip üstüne çullandı, sonuç penaltı yok, faul yok ve var incelemesi yok.

    şampiyonlar liginde ne yaparız bilmiyorum ama bu kadro bu ligde rahat şampiyon olur. zaten fener medyası ve fenerasyonun bütün telaşı bu süreci zorlaştırıp, cl ve tr kupası maçları ile oluşacak kondisyon sakatlık ve kart cezaları ile birlikte galatasarayın puanlar kaybetmesini sağlamak. 20-25 dakika top oyanayabilen * fenerbahçe ve hocası için dizilen övgülerin tamamı; bu sene fener de ortak oldu bakın galatasarayda tökezliyor algısını yaratabilmek için. daha ilk maçtan vedat muriçi gol kralı ilan eden bir gerizekalı, tarafsız olması gereken yayıncı kuruluşun kanalında spikerlik yapıyor. son iki senenin şampiyonu, kadrosuna çok daha iyi kaliteli isimler katmış olan galatasaray nasıl oluyor da geçen sene küme düşmekten son haftalarda kurtulmuş, nerdeyse sıfırdan kadro kurmuş fenerbahçe ile aynı şampiyonluk oranına sahip olabiliyor; 2,50 - 2,75 . işin içine bahisler de karıştığına göre bu sene işi sağlam tutacaklar. bu sene gerçekten kırılma senesi, son 10 yılın en önemli şampiyonluğu olur.
  • 370
    hdmi ile televizyona baglanip ogleden sonra bir cuma amerika'dan takip ettigim mac. ev arkadasim geldiginde kabloyu farketmediginden bilgisayarimi dusurup kirma noktasina getirdi (kirilmadi ama wifi'da bir sorun var, uzaktan baglanamiyor, bilgisi olan yesillendirsin).

    neyse izledigi ve anladigi tek spor beyzbol olan ev arkadasima futbolu da ogretmek bu macta nasip oldu.(iki hafta once de bana ouzo ile icki yapip tattirirken raki gibi su ile karistirip icilen bir icki oldugunu soyledim.)

    cok konustum, maca donersek stresli bir mac oldu. bu quaresma'nin pili bitmemis, hala oynuyor, hala tehlikeli bir adam. sansliydik. eger klasik bir gol yiyip berabere bitirseydik ali atay'in ben de ozledim'de yaptigi gibi "biri beni silksin abi yaa" diye bagirirdim herhalde.

    macin olumlu yonleri, n'zonzi, lemina, omer bayram, ve tabi ki falcao idi bence. ozellikle falcao'nun golle baslamasi cok sevindirdi beni. rakiplerin de hala falcao'ya laf atmaya calismasi gormeye deger. gidin kendi takiminizla, muruqu'nun ingiltere macinda skoru 5-1den 5-2ye getiren penalti ile orgazm olun kardesim, valla diyorum manyak olursunuz. neyse adamlar hasta derecesinde galatasaray kompleksli. onu da doktorlari dusunsun.

    ama acil toparlanmamiz lazim. bu cuma maclari bizim icin ugursuzdur, evet bu maci kazanarak moral depoladik ama cok agir sinyaller veriyoruz. haftaya deplasmandayiz ve hata affetmez bir deplasman. ayrica hafta ici sampiyonlar ligi maci var ve deplasman. zamaninda sampiyonlar ligine giden en zayif takim oldugunu tahmin ettigim astana takimini yenememis takimiz. o yuzden bu maca cok ama cok dikkatli hazirlanmamiz lazim..
  • 371
    steven nzonzi'nin önündeki ikili savunmadan top çıkarırken rakip sahada olduğu sürece iyi futbol oynayamacak takım. savunma oyuncularımızın sürekli pas hatası yapmalarının bir sebebi de bu bence. mac boyunca gördük ki stoperler topu alıyor ve kafalarını kaldırıyor ki üç tane opsiyon. ya diğer stopere, ya yakın bekine ya da nzonzi'ye vermek zorunda kalıyorlar. bu stoperler zaten kurtlu. sürekli ileriyi düşünüyorlar ve sürekli aynı pası yapmaktan sıkılıyorlar. bu sefer olmadık risklere giriyorlar. oysa iç oyuncuları da boşa çıksa daha akışkan oynarız. ömer bayram'ın bu maçta etkisi bu oldu zaten. yorulasıya kadar sürekli geri gelip top almaya çalıştı. yeteneği el verdiğince de ileri çıkmaya çalıştı. oyunu beklerden kurmaya çalışıyoruz ama bekler hem formsuz, hem de güçsüz. en mantıklı yollar bekleri ileri atıp, kanat oyuncularını içe kat ettirip, iç oyuncularını geriye çekerek hücuma çıkmak. tabi 4 1 4 1 oynamaya devam edeceksek.
  • 372
    takımımızın bir hayli eleştiriye maruz kaldığı karşılaşma. bunda son transferlerden sonra beklentinin aşırı yükselmesi, derbiler hariç her maçta 5 atarız algısının oluşmasının da payı büyük. fakat şu bir gerçek ki o işler öyle olmuyor arkadaşlar. takım çok yeni, birbiriyle oynamamış topçular var. haliyle ilk 90 dakika sonrasında asıp kesmek lüzumsuz. fener medyasından farkımız kalmıyor yoksa.

    bu maç hakkında genel bir tablo çizecek olursak her ne kadar rakibi boğan bir oyun oynayamamış olsak da, sayısız gol pozisyonuna girememiş olsak da özellikle orta sahada oynadığımız pas oyununu ben beğendim. maçın farklı sekanslarında birkaç kere üçgenler kurduk ve rakibin presini kırdık.

    evet dosta güven düşmana korku salacak bir skor alamadık ama iyi yolda olduğumuzu düşünüyorum ben.

    maçın bizim adımıza en iyi oyuncularını da kısa kısa anlatayım:

    babel: çok sorumluluk aldı ve verimli oynadı. adam resmen futbolunun altın çağını yaşıyor. çok olgun ve çok verimli. geçen sezonun ikinci yarısında feghouli bizim için ne kadar güvenilirse babel şu an onun 173 katı falan.

    ömer bayram: girdikten sonra çok hareket getirdi. bu kadar faydalı ve fark yaratan bir yapıya bürünmüş olmasının sebebi bence özgüvenini kazanmış olması. özgüvenli oynayınca da böyle bir ömer bayram izliyoruz.

    falcao: ilk maçıydı ve çok istekliydi. bu bile kendisine ayrı paragraf açmamıza yeterliyken falcao ileride top tuttu, top dağıttı ve pozisyonlara girdi. attığı golü tam olarak kendisine yazamasak da kaçırdığı bir pozisyon var ki üzüntüsü, iç geçirişi çok belliydi. üstelik bunu kasımpaşa'ya karşı yapıyor. şampiyonlar ligi arenasında kendisini izleyecek olmak büyük ayrıcalık olacak.
  • 373
    bir çok sebepten ötürü iyi oyun değil, 3 puan beklentisi ile gitmiştim maça. beklediğim gibi de oldu. tatmin etmedi ama fatih hoca 4-1-4-1 oynatmaya devam ettiği sürece böyle olacağı kesin bence.

    tribünden ayrılırken bir çoğumuz 3 puan güzeldir ama bana ne, ben iyi oyun isterem modundaydık. eminim fatih hoca 2-3 hafta daha bu sistemde inat edip sonrasında 4lü orta sahaya geçerek takımın akmasını sağlayacaktır.
  • 374
    dün maçtaydım. benim gibi maçta olanlar da katılacaktır, tüm tribün geri dönüşlere, orta sahayı geçip, rakip cezası sahası önünden bile musleraya kadar geri dönen pas zincirlerine çıldırdı. herkesin beklentisi kanatların işlemesi, takımın direkt ileriye doğru oynaması şeklinde. bu kadar kaliteli ayak varken niçin sürekli mehter takımı gibi 2 ileri 1 geri, hatta 1 ileri 2 geri oynuyoruz, gerçekten anlamıyorum. iletişimde de sorun var sanırım. fatih terim çıkıp “ben takımıma şu oyunu oynatmak istiyorum” dese, oyun şablonu oturana dek sesimiz çıkmaz elbet, bekleriz, umut ederiz, aksayan yönleri kendimizce tespit etmeye çalışırız. ama en azından ben anlayamıyorum, bu bir taktik gereği oyun planı mı değil mi?
App Store'dan indirin Google Play'den alın